29 Kasım 2011 Salı

Sevmek için sevilmek lazımmış, kim demiş?

Sevmek için yazılı bir tarif var mı sizce ? Bence yok... Gönül ferman dinlemez diye boşa denmemiş bu güne kadar. İnsan birini severken pazarlığa girmez ki. Yürekten gelir bu duygu. Sevgi bir duygudur, hem de en büyük enerji frekansıdır. Sevgi enerjisinin elde edemeyeceği, veremeyeceği hiç bir duygu ve durum tanımıyorum. Herkese şifa gibi gelir sevgi enerjisi. 


 
Etrafınızdaki herkese yayılır çünkü sizin içinizde öyle bir büyür ki çoğalır ve titreşimini çevrendekiler hisseder. Birini sevmek için biri tarafından sevilmek neden gerekli olsun o zaman. Bu bir yanılgı. Sevgi insanın içinde büyüyen bir enerjidir. Sevgiyle bir kere bakmaya gör, çorap söküğü gibi gelişir sevgi enerjin, çoğalır çoğalır ve daha da tatlanır. Isıtır, kuşatır seni ve çevrendekileri. Öyle ki artık sen SEVGİ olursun ve her bir davranışın ve konuşman sevgi der gibi yansır, aydınlatırsın dünyayı o güzel enerjin sayesinde. Verdikçe çoğalır hep, hiç azalmaz sevgi enerjisi.

Bütün düşünceler enerjidir.

 
Acı beden, çoğu insanın içinde yaşayan yarı otonom bir enerji biçimidir ve duygulardan oluşan bir varlıktır.
Acıktığında ve kendini yenileme zamanı geldiğinde, uykusundan uyanır. Buna ek olarak, herhangi bir zamanda herhangi bir olayla tetiklenerek de harekete geçebilir. En önemsiz olayı, birinin söylediği ya da yaptığı bir şeyi ve hatta bir düşünceyi tetik olarak kullanabilir.

Eğer yalnız yaşıyorsanız ya da o sırada yakınınızda kimse yoksa, acı beden sizin düşüncelerinizle beslenir. Aniden, düşünce sisteminiz belirgin bir şekilde olumsuz hale gelir. Genellikle, bu olumsuz düşünce krizi başlamadan önce zihninize olumsuz bir duygu dalgasının girdiğini fark etmezsiniz; endişe ya da öfke gibi.

Bütün düşünceler enerjidir ve acı beden şimdi düşüncelerinizin enerjisiyle besleniyordur. Olumlu-olumsuz düşünceler; aynı enerjidir ama farklı bir frekansa sahiptir. Acı beden, mutlu ve olumlu bir düşünceyi hazmedemez.

Her şey, sürekli hareket halinde olan enerji alanlarıyla titreşirler… Düşüncelerin kendilerine ait bir frekans alanı vardır ve olumsuz düşünceler daha alt seviyelerde kalırken, olumlu düşünceler daha üst seviyelere çıkar. Acı bedenin titreşim hızı, olumsuz düşüncelerin titreşim hızıyla aynıdır ve acı bedenin sadece olumsuz düşüncelerle ve duygularla beslenebilmesinin nedeni de budur.

Acı bedenden yayılan duygu, kısa süre içinde düşünce sisteminizi etkisi altına alır ve zihniniz acı bedenin kontrolü altına geçtiğinde, düşünce sisteminiz de olumsuz hale gelir. Kendinizi tamamen o sesin söyledikleriyle tanımlar, bütün bozuk düşüncelerine inanırsınız.O noktada, mutsuzluk bağımlılığı yerleşir.

Sorun olumsuz düşünce trenini durduramamanız değildir; durdurmak istememenizdir. Acı beden için, acı zevktir. Bütün olumsuz düşünceleri iştahla yutar. Aslında, şimdi zihninizdeki ses, acı bedenin sesidir. Acı beden ve düşünce sisteminiz arasında kötücül bir döngü oluşur. Birkaç saat ya da birkaç gün sonra, kendini tazeleyip beslenmesini tamamlayarak uykusuna geri döner ve arkasında enerjisi tükenmiş bir organizma ve hastalıklara karşı daha açık bir fiziksel beden bırakır. Eğer bu size psişik bir asalak gibi göründüyse, haklısınız, çünkü gerçekten öyledir…

Bolluk Bereketi hayatına çekmek için kendini değiştir

Bolluk seviyen, kendini ifade etmenin temel yollarından biridir. Bolluk içinde olmak, özündeki doğal özgürlükle olan bağlantını ifade etmektir. Paranın kendisi özgürlük değildir. Bolluk enerjinin bolca alkışıdır. Bu akış kendisini para, destek, eşzamanlılık ve sevgi olarak ifade eder. Bolluk akışı içinde olduğunda istediğin şeyi yapmakta, olmak istediğin kişi olmakta özgür olursun. Tüm bunlar aynı zamanda büyük değişim potansiyelini ifade eder.
İster para, ister özgürlük ister sevgi yoksunluğu olsun, yoksunluk inancıyla kendi hikayemizi tanımlarız. ”Eğer bolluk içinde olsaydım, şunları şunları yapardım” diye sıklıkla konuşuruz. Rüyalarımızı neden yaşayamadığımızın, niye bize doyum vermeyen durumlar içinde hala kaldığımızın ya da neden mutlu olmadığımızın mantıksal açıklamalarını yapmak için yoksunluk mazeretini kullanırız.
Yoksunluğa odaklanmak kişinin kendisini tanımlamasında çabucak çok güçlü hale gelebilir. Yoksunluk içinde ne kadar mutsuz ve sefil olursak,aynı zamanda hayatımız statik ve rahat hale gelir. Yoksunluk,  bilinmeyen korkusunu ( kontrol edilemeyen değişimi ) bizden uzakta tutar. Mutsuzluk ve sefalet inanılmaz derecede rahat olabilir.
Bu alışıldık güvenli mutsuzluk ortamında, bolluk akışını açmak,hikayemiz için büyük boyutlarda tehdit edici olabilir. Yoksunlukt an dolayı birçok şeyi yapmamızın mümkün olmadığına dair inancımızla direndiğimiz tüm değişimler için ayağımızı frenden çekmek,çok tehdit edici olabilir. Yoksunluk inancı,bolluğun getireceği tüm değişikliklere karşı gösterilen direncin inancıdır. Açılım ve bolluk birbirinden ayrılamaz ; ikisi de akışın ve değişimin sembolleridir. Onlar akışını kontrol edemeyeceğiniz nehirlerdir. Hayatında akışa ve değişime izin vermek,onları kontrol edemesen bile güvenli olduğunu kabul etmektir.
Bolluğun özgürlüğüyle, hikayemizi tümüyle yok etme yeteneğimizi acilen kullanabiliriz.  Bu nedenle hayatımızda bolluğun olmaması bir hata değildir ; bir anlamı vardır.
Bolluk seviyen sana bir mesajdır. Eğer mesajı işitirsen, temsil ettiği değişime de izin verirsin. Bolluk, direnç gösterdiğin değişimin taşıyıcısıdır. Mesajı işitmek, bolluktan mahrum olmanın sana nasıl hizmet ettiğinin farkında olmaktır. Bunu görebilmek için yoksunluğu reddetmekten vazgeçmen gerekir.
Yoksulluk da bir hata değildir ;  yoksulluğu seçtik çünkü hikayemize bir şekilde hizmet ediyor. Yoksulluk bizi,kendimizi yok edici eğilimlerden koruyor olabilir, işi bırakıp inzivaya gömülmekten koruyor olabilir. Yoksunluk bizi korkularımızla yüzleşmekten koruyan bir mazeret olabilir,rüyaları mızı gerçekleştirmenin sorumluluğundan bizi koruyabilir.  Terk etmekten korktuğumuz bir kişiye bizi suni olarak bağlayabilir. Evdeki hayatla yüzleşmek istemediğimiz için, bizi uzun saatler çalışmak zorunda bırakıyor olabilir. Kendi değersizlik duygumuzun direkt yansıması olabilir. Yoksulluğun doğal durum olduğuna inanıyor olabiliriz. Nedeni her ne olursa olsun, yoksulluk inançlarımızın bir yansımasıdır.
Yoksunluk durumunun mesajını işit. Realiteni dönüşüme açtığında bolluk gelir. Bolluğun realiteni kontrol edemeyeceğin biçimde değiştireceğini bil.
Genellikle insanlar realitelerinin fazla değişmeden aynı kalmasını ama daha çok paraya sahip olarak daha konforlu yaşamayı isterler.Bolluk akışı böyle kontrol edilebilen bir şey değildir. Kontrol bolluk akışını kapar.Bolluk hayatınıza kontrollü biçimde gelmez.Bolluk özgürlüktür ; kontrol,ö zgürlüğü bastırmak ister. Değiştirmek isteyeceğiniz şeyler listesi ve aynı kalmasını istediğiniz şeyler listesi işe yaramaz. Para hayatınızı hiç beklemediğimiz biçimde değiştirir.Bu öngörülebilen ve belirlenebilen bir enerji değildir. Para hayatınıza yeni şeyler getirir,hayatı mızdan bazı şeyler götürür. Bolluk kontrol edilemeyen değişimdir. Bu kadar basit.
Değişimi istemek ile değişime ihtiyaç duymak arasındaki farkın farkında ol. Eğer bolluğu arzu ediyorsan,nası l geleceğine ve seni nasıl etkileyeceğine dair bir tanımlama yapmadan kendini değişime aç. Bolluğu değişim , güçlenme ve özgürlük enerjisi olarak hisset. Bu duyguyu kontrol ihtiyacından özgürleşerek tüm varlığınla hisset.  ve doğanda zaten var olan bolluğun akmasına izin ver.
Tıpkı açılım gibi,bolluk bilinci, kendimizi ve realitemizi tanımlamalardan özgürleştirme bilincidir. Bolluk bilinci varlığımızın bol enerjisini hissetmektir. Bolluk bilinci dışsal zenginlik değildir; kendi sınırsızlığımızın içsel bilincidir.
Bolluk bilincini hissetmek, bolluğu dış realitemize de yansıtmaktır. Realitem iz bolluk bilincinin akışında ise, zavallı, fakir,  silik, ezik,  değersiz, kibirli,  kendini beğenmiş, despot olamayız. Bolluk bilinci, kendi harikuladeliğinin varlığından akmasıdır. Olmak istediğin her şey,içindeki bu akışla olur. Realite seni mutlu edemez. Realite ancak kendi içindeki mutluluğu sana yansıtabilir. Kendi değerini içinde hissettiğinde,dış dünyada da değerli bulunacaksın.  Kendi değerini biçen sensin.
Bolluğu hayatına sokmak için, yoklukla özdeşleşmeyi bırak.Yoksunluğa tepki duyduğun ölçüde,kendini yoksunluğa mahkum edersin.Bolluk, yoksunluğun yadsınması değildir. Yoksunluk, doğal halimiz olan bolluğun yadsınmasıdır. Kontrolü elden bırakmadan yoksunluktan çıkamazsın.
Kontrolle inşa edilen zenginliğin temelleri yoktur. Bu tür zenginlik,onu korumak için sürekli çaba gerektirir. Daima onu kaybetme korkusu ile kuşatılmıştır. Gerçek bolluk,öylesine kolaylıkla akar ki,asla kaybetme korkusu hissedilmez. bolluğun zorluğu sadece ne kadar bolluğa sahip olma konusunda kendimize izin vereceğimizdedir. Hayatı ndaki değişimlerin akışı karşısında ne kadar güçlüsün ? Ne kadar dönüşüme, özgürlüğe ve sevgiye izin verebilirsin ? Hikayenden ne kadar vazgeçebilirsin ?
Hayatında bolluğa izin vermek için, şu andaki bolluk seviyenin anlamlı olduğunun farkında ol. Anlamını bildiğinde, neden mükemmel olduğunu da netlikle görebileceksin.  Anlam bize bolluğa niçin ve nasıl direndiğimizi de gösterir. Eğer direncimizin temsil ettiği korkuyla yüzleşmeye hazırsak, realitemizi değişime açmaya da hazır oluruz. Yokluk ve sınırlılıkla özdeşleşmek sona erer.
Bolluğun akışının içinden akmasına izin ver. Kendi gücünü ve harikuladeliliğini hisset. Enerjinin bolluğunu hisset. Bu gücün ve harikuladeliğin hiçbir beklenti ve kontrol olmadan realitene yansımasına izin ver. Varlığının açılımında kendine özgürce yaratma iznini ver. Dünyayı etkilemek,iz bırakmak senin hakkın. Dünyayı değiştirmek hakkın. Kendi özgünlüğünün ifadesine izin ver.Bolluk, sahip olduğun dış zenginlik tarafından belirlenemez. Bolluğun kaynağı sensin. Bolluk, özgürlüğünün ifadesidir.

22 Kasım 2011 Salı

RUHUN YASALARI

DENGE YASASI: ORTA YOLU BULMAK
Nasıl yerçekimi evreni bir arada tutan bir yapıştırıcı ise, denge de evrenin sırlarının kapısını açan anahtardır. Denge; beden, zihin ve duygularımız, varlığımızın her boyutu için geçerlidir. Yaptığımız her şeyde, az ya da çok yaptığımızı bize hatırlatır. Yaşam sarkacımız ya da alışkanlıklarımız en uçlara gittiğinde diğer uca gitmemiz de kaçınılmazdır.
SEÇİMLER YASASI: GÜCÜMÜZE YENİDEN SAHİP ÇIKMAK
Özgür iradenin sorumluluğu hem yıkıcı hem yapıcıdır. Seçimin gücüdür bu. Geleceğimizi büyük ölçüde belirleyen şimdi yaptığımız seçimlerdir. Koşullarımızı her zaman kontrol edemeyiz ama tepkilerimizi seçebiliriz. Seçim gücümüze sahip çıktğımızda dünyada dolu dolu yaşama cesaretini de buluruz.
SÜREÇ YASASI: HAYATI ADIM ADIM YAŞAMAK
Süreç, her seyahatin küçük adımlarıdır. Adım adım her amaca ulaşılır. Süreç, zamanı aşar, sabrı öğretir, dikkatli bir hazırlanmanın sağlam temelini oluşturur. Ve ortaya çıkmayı bekleyen potansiyelimize güvenmeyi sağlar.
ŞİMDİ YASASI: ANDA YAŞAMAK
Zaman “geçmiş’ten geleceğe” uzanan bir paradokstur. Zamanın gerçekliği yalnızca zihnimizdedir. Zaman kavramı düşüncenin, dilin ve toplumsal fikir birliğinin bir ürünüdür. İşte daha derin bir gerçek: Yalnızca bu an var.
ŞEFKAT YASASI: İNSANLIĞIMIZIN UYANIŞI
Evren bizi yargılamaz; sadece sonuçları ve dersleri gösterir. Neden-sonuç yasasıyla bize öğrenme ve denge kurma olanaklarını sunar. Şefkat her birimizin o andaki inanç ve kapasite sınırlarımız içinde yapabildiğimizin en iyisini yaptığımızın anayışını kazanmaktır.
GÜVEN YASASI: RUHA GÜVENMEK
Güven, evrensel bilinçle doğrudan bağlantımızdır. Güven işittiğimizden, okuduğumuzdan, öğrendiğimizden daha fazlasını bildiğimizi bize hatırlatır.  Hepimizin içinde olan Evrensel Ruhun bilgeliğini, sevgisini hissetmek için görmemiz, dinlememiz ve güvenmemiz yeterlidir.
BEKLENTİ YASASI: REALİTEMİZİ GENİŞLETMEK
Enerji düşünceyi takip eder. Hayal edebildiğimizin ötesine değil, ona doğru gideriz. İnandığımız, beklediğimiz, umut ettiğimiz şeyler deneyimlerimizi yaratır ve renklendirir. Mümkün olabileceğini gördüğümüz en derin inançlarımızı genişleterek yaşam deneyimizi değiştirebiliriz.
ONUR YASASI: GERÇEK DOĞRULARIMIZI YAŞAMAK
Onur, ruhsal yasalarla uyum içinde yaşamak ve davranmaktır. Koşullar bize ne kadar karşı olursa olsun, onurlu yaşamak, içsel gerçeğimizi bilmek, kabul etmek ve ifade etmektir. Başkalarına söylediklerimizle değil, davranışlarımızla ilham vermektir.
EYLEM YASASI: YAŞAMI UYGULAMAK
Ne kadar hissedersek ya da bilirsek bilelim, potansiyelimiz ve yeteneklerimiz ne olursa olsun, yalnızca uygulamayla onları gerçekleştirebiliriz. Çoğumuz kendimizi adama, cesaret ve sevgi gibi kavramların ne olduğunu anlıyoruz. Ama ancak bunları uyguladığımızda ne olduklarını bilebiliriz. Yapmak, anlayışı getirir. Uygulamak bilgiyi bilgeliğe dönüştürür.
DEĞİŞİM YASASI: DOĞANIN MÜZİĞİYLE DANS ETMEK
Doğanın ritmi, dönemleri, devreleri vardır. Mevsim dönemleri, yıldızların ritmi, gel git hareketlerinin devreleri gibi. Mevsimler birbirini itmez. Bulutlar gökyüzünde yarış etmez. Her şey kendi zamanında olur. Tıpkı yükselen ve alçalan okyanus dalgaları gibi.
TESLİMİYET YASASI: YÜKSEK İRADEYİ KUCAKLAMAK
Teslimiyet, açık kollarla bu anı, bu bedeni, bu hayatı kabul etmektir.  Teslimiyet, kendi yolunun önünden çekilerek, yüksek irade ile uyum içinde yaşayabilmektir. Teslimiyet, yüreğin bilgeliğidir. Teslimiyet, pasif bir boyun eğme değildir. Teslimiyet, her zorluğa ruhsal gelişim ve genişleyen farkındalık olarak bakabilmektir.
BÜTÜNLÜK YASASI: BAĞLANTIMIZI HATIRLAMAK
Dünyada farklı yaşamları olan farklı varlıklar gibi görünüyoruz. Ama her farklı yağmur damlası nasıl okyanusun bir parçasıysa her birimiz de farkındalık okyanusunun, Tanrı’nın bedeninin bir parçasıyız. Hepimizin bir olduğu yüce gerçeğinin derinliklerinde sevgiyi ve huzuru bul. Korku, kıskançlık ve öfkenin ağırlığını geride bırakarak, anlayışın kanatlarında uç. Şefkat ülkesine doğru.
(Dan Millman’ın “Ruhun Yasaları” adlı kitabından alıntıdır.)

SEVGİ ENERJİSİ

İnsanlar, ruhsal sağlıklarına özen gösterdikleri sürece fiziksel sağlıklarını da kazanırlar. Bir başka ifadeyle, “ruhen güçlü olanlar, bedenen de güçlü olurlar.

Ruhen güçlü olmak ne demektir? Ruhen güçlü olmak, bir insanın belirli evrensel kanunları öğrenip, o kanunlarla uyum içinde yaşaması, karşılaştığı her olayda dengede kalmasıdır.
Biliyoruz ki herşey Yaradanın sevgisinden varedilmiştir. Ve sevgi enerjisi bütün kâinatı kuşatmaktadır. Varlıkların bütünü bu enerjiden oluşmakta ve bu enerjiyle yaşamlarını devam ettirmektedir. Sevgiyi kendi içlerinde bulan ve yansıtan insanlar, bu enerji ile uyum içinde olacaklarından, devamlı sağlık içinde kalırlar.

İnsan, tekamülü gereği yeryüzüne geldikten sonra yaşadığı çevrede bir dizi olayla karşı karşıya kalır. Bilgi düzeyine göre, karşılaştığı bu değişik olaylardan, pozitif veya negatif birçok etki alır. Negatifin fazla birikmesi zamanla insanda dengesizlikleri oluşturur. Bu dengesizlikler de hastalıkları meydana getirir. Eğer insan, Doğru Yaşam Bilgilerine sahip olsa ve en üst değer olan sevgiye ulaşsa, hiçbir sorun yaşamayacaktır. Çünkü sevgi enerjisi hertürlü negatif enerjiyi, kendi içinde eritir, yokeder.

DURUGÖRÜ

En basit tanımıyla Durugörü: Beş duyunun dışında, eşyaları, olayları ve düşünceleri algılama ve görmedir. Ruhsal görü adı da verilen bu yetenek, Duyular Dışı Algılamalar içinde üzerinde en fazla araştırma yapılan yeteneklerimizden biridir.

Beş duyu organlarımızdan biri olan gözler, bu algılamada fonksiyon görmezler. İki kaşın arasında; gözler genellikle kapalıyken ya da her hangi bir objeye konsantre edildiği bir sırada adeta televizyon ekranında bir film seyredercesine, bir takım şekillerin görülmesidir. Bu yeteneği gelişmiş kişilere durugörü medyumu adı verilir.

Başlıca Durugörü Çeşitleri

l- Basit Durugörü:

Herhangi bir anlam ve mesaj taşımayan bir takım imajların görülmesidir. Çoğunlukla gözler kapalıyken beliren birtakım imajlardan oluşur. Durugörünün ilk aşamasıdır. İnsanların belli bir bölümünde bu yetenek kendiliğinden işler durumdadır. Ve bu oran hiç de küçümsenemeyecek boyutlardadır... Bu seviyede bir durugörüye sahip olan kişiler, gözlerini kapadıklarında istedikleri imajları rahatlıkla görebilirler. Bu imajlar ya kendi isteklerine bağlı olarak görülür, ya da bir takım imajlar otomatik olarak gelip geçer.

2- Mekan İçinde Durugörü:

Uzakta meydana gelen olayları ya da yerlerin algılanması ve görülmesidir. Normal olarak görülmesi mümkün olmayan uzaktaki bir yerin veya kapalı, saklı olan şeylerin görülerek tariflerinin yapılabilmesi bu seviyeli bir durugörü yeteneğinde mümkündür.


3- Zaman İçinde Durugörü:

Geçmiş ya da gelecekten bilgi veren kahinlerin kullandıkları yetenektir. Durugörünün en gelişmiş safhasıdır. Durugörünün bu safhasında görülen imajlar geçmiş bir zaman diliminde meydana gelmiş olan bazı olaylarla ilgili olabileceği gibi gelecekte ortaya çıkacak olan bazı olaylarla ilgili de olabilir. Burada da adeta bir film seyredermişçesine olaylar izlenebilir. Bu derece gelişmiş bir durugörü yeteneğine sahip olan kişilerin sayısı bir hayli azdır. Çok ender olarak görülür.
Not: Bir sene içinde gerçekleşen durugörülerime bakmak isterseniz. Sayfamda gerçekleşen kehanetler bölümüne bakabilirsiniz. Orjinal kayıtları facebookda tarıh ve saatleriyle grubumuzda kayıt altındadır.

MELEK GALGİEL İLE ÇAKRALARIMIZ

Düşünceleriniz kendi realitenizi yaratırlar. Zihninizi devamlı olarak olumsuz düşüncelerle doldurduğunuz takdirde çakralarınızdan biri veya birkaçı dengesiz hale gelebilir veya tıkanır. Yeryüzü çok yoğun ve negatif bir atmosfere sahiptir ve bütün gün boyunca bir çok olumsuz ve ürkütücü fikirler besleyebiliriz. Şunu çok büyük bir önemle hatırlamalıyız ki, bu çakra tıkanmaları hüküm vermeye değil sadece düzeltilmeye muhtaçtırlar. Olumsuz bir fikre kapıldığınızda onun olumsuzluğunu kabullenip, yeni bir fikirle değiştirin. Sadece bir kez daha düşünmek suretiyle böyle olumsuz bir fikri ortadan kaldırabilecek güce sadece siz sahipsiniz. Her şeyin enerjiden meydana geldiği fikrini benimsemek bazıları için çok zor olabilir. Mevcut olan her şeyi meydana getiren unsurlar her zaman ortalıkta dolaşan atomlar ve moleküllerdir. Bilim bu atom ve molekülleri sadece düşüncelerimizle kontrol edebileceğimizi daha yeni yeni kabul ediyor. Düşünce kendi başına bir enerji olup, yok edilemez ve her şeyi düşünceler yaratır. Bir çakranın tıkanıp tıkanmadığını anlayacak bir çok yol olduğu gibi, tıkanıklığı da giderecek bir çok seçenek vardır. Maddi ve manevi hayatınızda daha dengeli ve enerji dolu olmanıza yardım sağlayacak melek Galgaliel ile yapılacak yol gösterici bir meditasyon şekli aşağıda sunulmuştur.

Her iki ayağınızı yere koyup meditasyona hazırlanın. Önce kendinizi topraklamak ve merkezlemekle işe başlayın. Gözlerinizi kapatıp, köklerinizin ayaklarınızdan “toprak ana” ya uzandığını hayal edin. Sonra fiziki bedeninizi rahatlatmak için şu nefes alıp verme uygulamasını yapın: Burnunuzdan nefes alıp 7 saniye tutun. Sonra bu nefesi ağzınızdan çok yavaşça verin. Bunu üç kez tekrarladıktan sonra bütün meditasyon boyunca bu tarz nefes alıp vermeyi sürdürün. Egonuza sol omzunuza geçmesini ve tüm meditasyon boyunca sadece izleyici olabileceğini belirtin. Melekleriniz ve rehberlerinizden bu meditasyon sırasında size refakat etmelerini dileyin. Yaratıcıdan size yukarıdan koruyucu bir beyaz ışık indirmesini dileyin. Zihin gözünüzde hemen bir ışık huzmesi belirecektir. Artık çakralarınızı arındırıp, dengelemeye hazırsınız.Zihninizden şunları söyleyin: “Galgaliel lütfen şimdi bana gel ve çakralarımın arınıp, dengelenmesinde yardımcı ol “.Galgaliel beyaz ışık huzmesini başınızın tepe noktasındaki taç çakra’ya yönlendirir. Bu ışık fiziki bedeninizin merkezine, aşağıya doğru bacaklarınıza, ayaklarınıza ve oradan da toprağa yolculuk ettikten sonra, dönüp Yaratan’a ulaşır. Bu enerjinin içinizdeki daimi dönüşümlü dolaşımını görün ve hissedin. Şimdi omuriliğinizin bitiminde yer alan kök çakranıza konsantre olun. Çakralar vantilatör şeklinde ışık dairelerini andırır. Kök çakrayı güzel ve ışıldayan bir kırmızı olarak gözünüzde canlandırın. Eğer bu çakra spiral hareketler yapamıyorsa, Galgaliel’den bu çakrayı aktif hale getirmesini ve onun saat yönünde spiral hareketler yapmasını sağlamasını isteyin. Parlak bir kırmızı ışıkla dönen enerji girdabını hissedin. Bu çakra yoluyla hareketlenen beyaz ışık halkasını gözlemleyin. Herhangi bir kara nokta gördüğünüzde, zihnen Galgaliel’den onu sizin için temizlemesini dileyin. Işığın herhangi bir kara noktayı temizlemesini ve çakrayı daha parlak ve daha güzel hale getirmesini seyredin. Eğer çakra düzensiz ve yalpalar durumda ise, Galgaliel’den onu dengeli bir hale getirmesini dileyerek, düzenli duruma geçmesini izleyiniz. Bu çakra üzerinde yoğunlaşırken fiziki dünya ile olan irtibatınızı da hissedin. Şunu bilin ki çakra arınmış ve spiral hareketler yapar duruma gelmişse, siz de topraklanmış olur, hedeflerinize ulaşma yeteneğine kavuşursunuz.
Daha sonra kasık kemiğiniz yakınlarında yer alan sakral çakraya yöneliniz. Bu çakrayı güneş batımı, turuncu renkte muhteşem bir şekilde hayal ediniz. Eğer spiral bir hareket yapmıyorsa Galgiel’den bu çakrayı faal duruma getirmesini talep ediniz ve saat yönünde hareket eden bir vantilatör gibi girdap şeklinde dönüşünü hayal izleyin. Enerji girdabının parlak turuncu renkte bir ışık şeklinde dönüşünü hissediniz. Bu çakra içinde hareket eden beyaz ışık halkasını gözleyin. Herhangi bir kara nokta gördüğünüzde, zihnen Galgiel’den onu sizin için temizlemesini dileyin.Işığın bu kara noktaları temizlemesini ve çakrayı daha göz kamaştırıcı ve parlak hale getirmesini seyredin. Eğer çakra düzensiz ve yalpalar durumda ise Galgiel’den onu dengeli bir hale getirmesini dileyerek, düzenli duruma geçmesini izleyiniz. Bu çakra üzerinde odaklanırken, kendi kişisel gücünüz, amacınız ve fiziki bedeninizle olan bağlantınızı da hissedeceksiniz. Şunu bilin ki, bu çakra arınmış ve spiral hareketler durumunda kaldıkça, hayatınızı dolu dolu yaşar vaziyettesiniz ve kişisel gücünüz ve iradeniz iyileşmiş durumdadır. Şimdi göğüs bölgenizde yer alan kalp çakranıza odaklanın. Bu çakranın muhteşem bir zümrüt yeşili ile parlamakta olduğunu hayal edin. Eğer spiral hareketler yapmıyorsa, Galgiel’den bu çakrayı harekete geçirmesini talep edin ve onu saat yönünde hareket eden bir girdap gibi spiral hareketler yaparken seyredin. Enerji girdabının parlak yeşil renkle dönüşünü izleyin. Beyaz bir ışık halkasının bu çakra içindeki hareketini hissedin. Herhangi bir kara nokta gördüğünüzde zihnen Galgiel’den onu sizin için temizlemesini rice edin. Işığın bu siyah noktayı temizlemesini ve çakrayı daha parlak ve muhteşem bir duruma getirişini seyredin. Eğer çakra düzgün değil yalpalar halde ise, Galgiel’den onu dengelemesini rica edin. Dikkatinizi bu çakra üzerinde yoğunlaştırırken mükemmel sevginiz, tutkunuz ve bağlılığınızla olan ilişkilerinizi de hissedin. Şunu unutmayın ki, bu çakra arınmış ve spiral hareketler yapmakta ise iyileşmekte, dengenizi bulmakta, uyumlu, iyi huylu ve gelişmektesiniz.

Şimdi de yukarı doğru çıkıp, boğaz çakraya gelin. Parlayan gök mavisi bir enerjinin dönüp, dönüp aktığını hayal edin. Eğer spiral hareketler yapmıyorsa Galgiel’den onu harekete geçirmesini dileyin ve saat yönünde ilerleyen spiral bir vantilatör gibi dönüşünü hissedin. Parlak bir gök mavisi enerji girdabının dönüşünü izleyin. Beyaz bir ışık halkasının bu çakra içinde hareketlendiğini görün. Herhangi bir kara nokta gördüğünüz takdirde Galgiel’den onu sizin için temizlemesini rica edin. Işığın kara noktayı temizleyerek çakrayı daha muhteşem bir şekilde parlatışını seyredin. Eğer düzensiz ve yalpalar durumda ise, Galgiel’den onu sizin için dengelemesini dileyin. İletişim merkeziniz, ilhamlarınız ve ifade yeteneğinizle olan irtibatınızı hissedin. Şunu bilin ki bu çakra arınmış ve spiral hareketler yapar durumda ise, düşünce ve doğrularınızı net bir şekilde kendinize ve başkalarına aktarabilirsiniz. Şimdi dikkatinizi kaşlarınızın ortasında yer alan üçüncü göz çakrasına yönlendirin. Muazzam bir menekşe renkli ışık enerjisi bu çakraya aktıkça alnınızın açılıp, genişlediğini hissedeceksiniz. Eğer bu çakra spiral hareketler yapmıyorsa, o zaman Galgiel’den onu saat yönünde hareket eder şekilde döndürüp, harekete geçirmesini isteyin. Beyaz bir ışık halkasının bu çakra içindeki hareketini izleyin. Herhangi bir kara nokta gördüğünüzde Galgiel’den onu sizin için temizlemesini isteyin. Çakra’nın çok daha muhteşem hale gelişini izleyin. Eğer bu çakra düzensiz ve yalpalar durumda ise, Galgiel’den onu dengelemesini rica edin. Bir yandan bu çakra üzerinde yoğunlaşırken, sezgilerinizin faaliyete geçtiğini ve iç gözünüzle daha net bir şekilde görebildiğinizi bilin. Bu çakranın arınıp, spiral hareketler yapar durumda olması halinde, kendinizi daha açık ve sezgisel mesajları almaya istekli hissedecek, “fizik görüntüler” i algılamak daha kolay olacaktır. Şimdi dikkatinizi taç çakraya yöneltin. Başınızın tepe kısmının açıldığını ve genişlediğini hissedin. Aynı zamanda menekşe beyaz ışığın saat yönünde dönerek parladığını da farkedin. Eğer bu çakra spiral hareketler yapmıyorsa o zaman Galgiel’i onu harekete geçirip, saat yönünde döner hale getirmesi için yardıma çağırın. Beyaz bir ışık halkasının bu çakra içindeki hareketini izleyin. Herhangi bir kara nokta gördüğünüzde , Galgiel’den zihninizde onu sizin için temizlemesini rica edin. Böylece çakranız çok daha parlak ve muhteşem olacaktır. Eğer bu çakra dengesiz ve yalpalar durumda ise, Galgiel’den onu sizin için dengelemesini isteyin. Bu çakra arınmış ve spiral hareketler yapar durumdayken sevildiğinizin ve önemli olduğunuzun farkında olun. Manevi yapınızın yüksek olduğunu ve korkulardan arınmış bulunduğunuzu bilin. Odak noktanızı biraz önce arındırmış ve dengelemiş olduğunuz yedi çakra üzerinde toplayın. Galgiel’den çakralarınızı arzu ettiğiniz büyüklük veya küçüklükte fakat hepsini aynı boyutta yapmasını dileyin. Pırıl pırıl ışık çarklarının aynı boyuta gelişini izleyin.Şimdi de Galgiel’den bütün çakralarınızı ne çok yavaş ne de çok hızlı fakat aynı hızla spiral hareketler yapar hale getirmesini isteyin. Sonra yedi çakranızın da enerji ile spiral hareketler ve titreşim yaptıklarını hissedin. Beyaz bir ışık halkasının bütün olumsuzluk ve tıkanıklıkları toprağa verdikten sonra arınmak ve değişime uğramaları için kaynağa, yukarı gönderdiğini hissedin. Bu enerjiyi bir an hissedip, size aktardığı canlılığın lezzetine varın. Çakralarınızı arındırıp, dengeledikleri için Galgiel’e ve meleklerinize teşekkür edin.

Adı “Tanrı gibi” anlamına gelir,”Işığın prensi” olarak da adlandırılır. Elinde bir kılıç tutar.Aurası çok geniştir ve morla karışık kobalt mavi renktedir. Michael etrafta iken bu renklerin kıvılcımlarını görebilirsiniz. Tüm melekler arasında en büyük savaşçı melektir. Işık ve sevginin koruyucusu ve rehberidir.Korkuyu yok edip kişinin cesaretle dolmasına yardımcı olur. Özellikle yaşam amacınızla çakışan durumlarda ısrarla sizinle çalışacaktır. Işık işçilerinin yönetiminde çalışan bir melektir. Michael; aile üyeleri, sevilenler, komşular hatta yabancılarla yaşanan kavgalara barışcıl bir sonuç getirmeye yardım edecektir. Başmelek Michael, istendiğinde negatif enerjiyi temizler. Kalabalık bir yere girmeden önce onun negativiteyi temizlemesini isteyin. O ,negatif zihin yapısına sahip insanları (yaşayan veya kaybedilmiş) , Işık Tanrı’sına götürüp zihinlerinin iyileştirilmesini sağlayabilir. Negativite hissettiğiniz her dönemde Başmelek Michael’i çağırın. Her yerdeki (sizin kalbiniz ve zihniniz dahil) negatif enerjiyi temizleyebilir. Ondan evinizdeki, işyerinizdeki, arabanızdaki vs. negatif enerjiyi temizlemesini isteyin. Tartışmalar gibi negatif durumlarda özellikle yararlıdır. Onaylarını alarak arkadaşlarınız ve ailenizin negatif enerjilerden temizlenmesini isteyebilirsiniz.

Ne zaman korku veya zorlandığınızı hissederseniz, mental olarak “Başmelek Michael, lütfen beni koru ve sakinleştir” deyin. Güvenli olmayan bir yerde iseniz, ondan sizin melek koruyucunuz (guardian angel) olmasını isteyin; size eşlik etsin, rehberlik etsin ve sizi korusun. Hatta Michael’den kalıcı olarak yanınızda olmasını böylece onun güçlü koruyuculuğu altında güvende olmanızı isteyebilirsiniz. Sadece zihnen “Başmelek Michael; zamanın tüm yönlerinde benim rehberim ol. Teşekkür ederim.” diyeceksiniz. Böylece olur. Hayatınızdan negativitenin ve korkunun temizlenmesini istediğinizde çağırdığınız melek odur. ”Ruhun melekle arınması” çalışması aldığınızda negatif eğilim katmanları ve sınırlayıcı inançlar temizlenip enerjetik olarak serbest bırakılır. Başmelek Michael ile ruhun melekle arınması çalışmasının meditasyon şeklini görelim.

Bilginin karşısından baş eğmeyecek bir varlığın olabileceğini düşünmüyoruz.

 Bilginin karşısından baş eğmeyecek bir varlığın olabileceğini düşünmüyoruz. Her realite bir üst bilgiyi de beraberinde taşır ve o realitelerin hüküm sahibi odur. Şimdi ruhçuluk bütün dünyasal realitelerin bir üst bilgisini beraberinde taşıdığından hepsi hakkında hüküm sahibi olacaktır.
Bu sözlerimizi aklınızda ve yüreğinizde tartmadan benimsemeyiniz. Akıl ve yürekte aynı emniyeti sağlamayan bir şeyin gerçekliğinden şüphe edilir. Gerçek de hemen bulunmaz o kimi isterse ona gider.
Ruhsal tebliğler insanı ruhçuluğun hakikatlerine kavuşturan bir tesir akışıdır. Aklı ve yürekte tasdik bulabildiği sürece tebliğin Müteal niteliğini koruyacağı bellidir.
Bundan dolayı hakikatlerin aranışını ne uçan kuştan ne esen rüzgardan ne de gevezelerden öğreneceğiz. O bize bir hususi tesir ile gelir. Aklımıza ve yüreğimize hükmeder onun beşeri hiçbir tasdike ihtiyacı yoktur. Göksel öğretinin en belirgin özelliği budur. Görünen dünyanın hakikatleri ortaya koyuşundaki güçlükleri yenmenin bir yolu da bir lütuf olarak gelen doğrudan bilginin tesirlerine girmektir. Semavi denilen esenlik herhalde budur.
Hislerimizin bize öğrettiği gerçekleri aklımızın tecrübesinden geçirerek ruhsal tebligatın mihengine vurmadan hakikatin ışığını yüreğimizde sezebilmemiz kolay değildir.

20 Kasım 2011 Pazar

MELEKLER VE 7 Işın Hakkında

Birinci Işın – Safir Mavisi İlk solar ışın Tanrı’nın gücünü ve iradesini temsil eder, ayrıca imanın ve korumanın gücünü temsil eder. Güç eylem ve hareketin arkasındaki kuvvettir. Yaptığımız her şeydeki motivasyondur. Safir mavisi ışın asla zarar verici olmayan Tanrı’nın gücünü getirir. Bu ışın Salı günleri en güçlü şekilde yayınır ve Başmelek Mikail & Archeiai Faith ...tarafından yönetilir. Bu ışın bize gücün doğru kullanımını öğretir ve yanlış – yaratmamamız için Tanrı’nın gücünün anlayışını bize gönderir


İkinci Işın – Altın SarısıÇoğu zaman aydınlanmanın, bilgeliğin ve anlayışın güneş ışığı ışını olarak adlandırılır. Altın sarısı rengi Pazar günleri en çok göze çarpar/belirgindir.


Üçüncü Işın – Pembeİlahi sevginin evrensel yasasını ifade eden tapınmanın/çılgınca sevmenin titreşimini temsil eder. Güzellik ve uyum yaratma arzusu bu ışının altında gelir. Sanatçı, müzisyen ve barışçı insanlar bu cennetsel renk tonuna çekilirler. Sevincin rengi, insanın içindeki iyiliği dışarı çıkartır ve başkaları ile birlik hissi getirir. Duygusal durumlarını yükselterek ve kalplerine ilahi sevginin niteliğini çekerek ve bunu dış dünyalarında ifade ederek insanların kendi özel planlarını gerçekleştirmelerine yardım eder. Başmelekler Chamuel & Charity, tapınmanın/çılgınca sevmenin – ilahi olanı onurlandırmanın mükemmel eylemi – niteliklerini yansıtırken bu pembe ışını yönetirler.


Dördüncü Işın – Göz kamaştırıcı BeyazBu ışın saflığı, yeniden dirilişi ve yükselişi temsil eden Tanrı’nın ilhamsal enerjisidir. Pırıldayan kristal beyazı oluşturmak için gökkuşağı renklerinin hepsinin birleşiminden yapılmıştır. Bu ışın omurga çakrasının tabanını yönetir. Ayrıca yaratılışın saf enerjisi olarak bilinir. Bu ışın saflığın ve bütünlüğün niteliklerini ve Ruhumuzun Tanrı ile yeniden – birleşme arzusunu büyütür. Göz kamaştırıcı beyaz ışık arınma içindir ve bize mükemmellik için gayret etme hissi verir. O, kişinin bedeninin, zihninin ve ruhunun saflığı vasıtası ile Tanrı’yı bilmek ve Tanrı’ya daha yakın olmak arzusudur.Başmelek Cebrail ve Archeiai Hope, yeniden dirilişi ve sonsuz yaşamın umudunu temsil ederek bu ışını yönetirler.


Beşinci Işın – Zümrüt YeşiliBu ışın ilahi vizyonun, şifanın ve gerçeğin niteliklerini temsil eder. Bolluk yasalarını büyütür ve vizüalizasyon ile yaratma yeteneğimizi güçlendirir. Bu ışını doğru şekilde kullanmak için, kişi hem alçakgönüllü olmalı, hem de çabaladığı rüyaya sıkıca tutunmak için kalbi saf olmalıdır.Başmelek Rafael & Archeiai Mary, şifanın, konsantrasyonun ve gerçeğin niteliklerini somutlaştırarak bu ışını yönetir. Bu ışın ayrıca GERÇEK ALEV olarak anılır. Bu ışın Çarşamba günü en yoğundur.


Altıncı Işın – Yakut (kırmızı) – Mor & Altın Renklerin bir birleşimi6 ncı ışın Tanrı’nın inayetinin, sadakatinin/adanmasının ve ihtimamının görkemli erdemlerini temsil eder.Tanrı’ya ve insanlığa bencil olmayan hizmet vasıtası ile yaşama katkıda bulunma arzusunu geliştirir.Yakut (kırmızı) ışın ayrıca karma olarak bilinen neden ve etki evrensel yasasını temsil eder. Karma eylemdeki bilinçliliğimizin sonsuzdur. Her düşünce, her sözcük ve tohum karma olarak kaydedilir ve bunlar vasıtası ile, ruh düşüncelerinin ve eylemlerinin ödüllerini veya cezalarını toplar. Bu ışın düşünmeyi, hissetmeyi, söylemeyi ve yapmayı seçtiğimiz şeyler ile kaderimizi belirlemekten sorumlu olduğumuzu öğretir.Başmelek Uriel ve Aurora, tüm dünyasal varlıklara spiritüel canlılık yayarak, altıncı solar ışının bu niteliklerini getirir. Bunların etkisi Perşembe günü en güçlüdür.

Yedinci Işın – MenekşeYedinci solar ışın özgürlüğü ve bağışlamayı temsil eder. Ayrıca MOR (menekşe) ALEV olarak bilinir. Kendimizi bilinçliliğin düşük halinden daha yüksek haline dönüştürme eylemi olan “ilahi simya”da önemli bir rol oynar. Bu ışın en fazla Cumartesi günleri aktiftir. Başmelek Zadkiel ve Archeiai Amethyst tarafından yönetilir.Menekşe ışın, onun bağışlayıcılık niteliklerini büyütmeyi seçtiğimizde, yükümüzü/sıkıntımızı dönüştürebilir ve dünyayı iyileştirebilir. İçimizdeki, yaşamlarımızdaki ve etrafımızdaki dünyadaki enerjiyi değiştirir. Gerçekten bağışlayıcılığın ve içimizde çalışan Kutsal Ruhun eyleminin armağanıdır.

18 Kasım 2011 Cuma

MELEKLERİ RÜYAYA ÇAĞIRMA

“Sevgili Tanrım ve melekler,
Lütfen bu gece rüyama girin ve bu durum (özel isteğinizi söyleyin) ile ilgili bana rehberlik ve yeni fikirler verin. Uyandığım zaman bu fikirleri berrak olarak hatırlamama yardım edin. Teşekkür ederim ve Amin”
 Normalde rüyalarınızı hatırlamasanız bile, bu güçlü onaylama, uyanmadan hemen önceki saatte güçlü şekilde canlı – ve unutulmaz – rüyalar görmeniz için bilinçliliğinizi değiştirir. Bu rüyaları “lüsid” rüyalar olarak adlandırıyoruz. Bunlar bir sinemada olmaya benzer, burada kendinizi hem izlersiniz hem de katılımcı olursunuz. Bu rüyaları unutmak çok zor olur. “Lüsid rüyaların konusunu ve mesajını hatırlamam” diyen insanlar bile, bu rüyaları hatırlar.
 Bir çok büyük icat, kitaplar, ve çözümler rüyalardan çıkarılmıştır. Muhtemelen bir fikrin ışığı ile uyanan yazarlar, iş adamları ve mucitlerin hikayelerini duymuşsunuzdur.  Herkes bu bilgi havuzuna erişir, çünkü herkesin zihni ebedi olarak Tanrı’nın sonsuz bilgeliğine katılır. Siz de, uyumadan önce niyetlerinizi belirterek uykunuzda yaratabilirsiniz.
 Melekler ayrıca uyurken sınırlayıcı düşünceleri, inançları ve duyguları iyileştirebilirler. Çoğu zaman imanın tezahürün ve mucizelerin maddesi olduğunu okuduk. “Mucizeler Kursu”nda, “Herhangi bir durumda, imanın çözemeyeceği bir problem yoktur”. Ve yeni bir bilimsel çalışma, psişik fenomene inanan insanların, şüphecilerle karşılaştırıldığında, doğru psişik rehberlik deneyimledikleri bulunmuştur.
 Rüya zamanı evrenin şaşmaz düzeninde imanımızı artırmak için mükemmel bir platformdur. İman seviyesini artırmanın en kolay yollarından biri, Tanrı’dan ve meleklerden yardım istemektir. En şüpheci pragmatist bile, bu yöntemin güçlü etkileyici deneyim yarattığını görecektir. Bunu yapmanın kolay bir yolu tam gece uykuya dalmadan öncedir. Şu onaylamayı zihinsel olarak veya yüksek sesle söyleyin ;
 “Sevgili Tanrım ve koruyucu melekler,
Bu gece rüyalarıma girmenizi istiyorum ve beni anlayıştan, güvenmekten ve İlahi rehberliğimi izlemekten uzak tutan korkuları temizleyin. Eğer bana vermek istediğiniz bir mesaj varsa, lütfen onu açık olarak anlamama ve sabah hatırlamama yardım edin. Amin”
 Cennet, güvensizliğinizi iman ile değiştirir ve bilgililiğinizi izlemekle ilgili daha emin hissedersiniz. Rüyalarımız esnasında melek krallığı ile çok etkileşiriz. Melekleri rüyalarınıza çağırarak melek mesajlarınızın sayısı artar ve temizlik çalışmanız hızlanır. 
Örneğin, eğer kariyerinizin gidişatı ile ilgili kararsız iseniz, başınızı yastığa koyduğunuz zaman, zihinsel olarak buna benzer bir dua okuyun :
 “Melekler, lütfen bu gece rüyalarıma girin ve bana kariyerimle ilgili hangi yöne gideceğimi bilmemde yardım etmek için, hatırlayacağım berrak mesajlar verin.”
 Melekler her zaman bu isteği karşılar, ve muhtemelen uyanmadan önceki saatte kolayca hatırlayacağınız lüsid bir rüya görürsünüz. Veya, melekler rüyanızda size öyle bir şekilde yardım edebilirler ki, rüyanızın içeriğini hatırlamazsınız. Yine de, uyanırsınız ve gece boyunca içinizde bir şeylerin değiştiğini bilirsiniz. Hangi yöne gideceğiniz ile ilgili daha mutlu, daha pozitif ve daha berrak hissedersiniz. Bu, kariyeriniz ile ilgili sizi kararsız kılan korkuları salıvermenize yardımcı olmak için, meleklerin düşüncelerinizi ve inançlarınızı yeniden düzenlediğinin bir işaretidir.
 Eğer yaşamınızın herhangi bir alanında bloke olmuş hissediyorsanız, bir parça kağıda şu mesajı yazın ve yastığınızın altına koyun. Uykuya dalarken cümleyi zihinsel olarak üç kere tekrarlayın : “Sevgili Melekler, yaşamımdan tam olarak haz almamı engelleyen blokları temizlemek için bu gece uykumda benimle çalışmanızı istiyorum. Lütfen ya bu blokları dikkatime getirin ya da bu geceki uykum esnasında zihnimden, duygularımdan ve bedenimden tamamen uzaklaştırın. Teşekkür ederim.”
 Sabahleyin, tazelenmiş ancak gece boyunca çalışmış olduğunuzun farkındalığı ile uyanırsınız. Meleklerin gece çalışmasının ayrıntılarını hatırlayamayabilirsiniz, ama bunu derinden hissedersiniz. Başınızı gece gerçekleşen yeniden yapılandırma nedeni ile biraz garip hissedebilirsiniz. Bununla birlikte, meleklerin taşıyıp götürdüğü bloklar yaşamınızın amacını ve yaşam planınızı engelleyen ağır yüklerdi. Bu temizliği istediğiniz için şükran hissedersiniz ve melekleri rüyalarınıza her gece çağırmak isteyebilirsiniz...

Mikail’den Çakra Meditasyonu

“TANRI – BİLİNCİNİN YEDİ MÜHRÜNÜ AÇMAK”
 Ronna Herman kanalıyla aktarılmıştır
 Sevgili üstatlar, fiziksel ve spiritüel duyularınızdan en tam ölçekte yararlanmanızın zamanıdır. Çok uzun zamandır uyumakta olan yüksek duyularınıza erişmek ve geliştirmek için fiziksel duyularınızı doğru şekilde kullanmayı öğrenmeli ve yeniden tanımlamalısınız: durugörü/berrak görme, duruişiti/berrak işitme veya telepatik yetenekler, durubiliş (genişlemiş, farkındalığın içsel duyusuna sahip empatik, sezgisel insan). Tüm bu yükseltilmiş yetenekler onlara sahip çıkmanızı bekleyen İlahi doğuştan hakkınızın bir parçasıdır.
 Fiziksel bedeninizin yedi büyük çakrasını ayrıntılarıyla tartıştık ve her bir çakranın pozitif ve negatif niteliklerini belirttik. Bedendeki her bir çakranın ve organın kendi bilincine sahip olduğunu kavramanız önemlidir, bu çakralar ve organlar birçok geçmiş deneyimlerinizin ve düşünce formlarının enerjileriyle yüklenmiş ve aşılanmıştır. Sizler sadece inançlarınızla ve düşüncelerinizin titreşimsel frekanslarıyla dış dünyanızı yaratmadınız, ayrıca içsel dünyanızı da inşa ettiniz. Bedeniniz birçok şekilde sizinle iletişim kurar, ama onun size söylediklerini dinlemeyi ve yorumlamayı biliyor musunuz? Bunu daha önce ifade etmiştim. Birçoğunuz melek alemleri ve Işık Varlıkları ile iletişim kurabileceğiniz ve etkileşebileceğiniz gerçeğini kabul ettiniz, ama çoğunuz hala bedensel formunuzun birçok fasetleriyle iletişim kurabileceğinizin farkında değilsiniz.
 Bir süre önce size Yüksek Bilincin Yedi Kristal Küresi armağanını verdik. Bunlarla, fiziksel bedeninizin yedi büyük çakra merkezine İlahi BEN’İM Varlığınızdan gelen Işığın kürelerini soluyarak, çakra sisteminizi uyumlu bir duruma geri getirme işlemine başladınız. Kendinin – üstadı olmanın armağanlarını sahiplenmeye çabalarken, sıkışmış, uyumsuz enerji kalıplarını salıverme işlemini hızlandırmaya yardımcı olmak için Işık küresini soludunuz ve sonra her bir çakranın üzerine sonsuzluk işaretini koydunuz. Fiziksel bedenin yedi büyük çakrasını temizleme, uyumlama ve dengeleme süreci TANRI – BİLİNCİNİN YEDİ MÜHRÜNÜN AÇILMASI adı verilen önemli bir inisiyasyon işlemiyle sonuçlanır.
 Her çakra kendi içinde uyuma geri dönerken, bir enerji vorteksinin açıldığı ve o çakranın mükemmelleştirilmiş niteliklerinin ve enerjisinin yukarıya bir sonraki çakraya yansıtıldığı bir işlem aktive edilir. Ayrıca, Yaratıcı Işığın Adamantine Parçacıklarının deposu her bir çakradan salıverilir ve taç çakrası aktive oluncaya kadar işlem tekrarlanırken yukarıya doğru akmaya başlar, bu şaşırtıcı ve harika bir şeyin gerçekleşmesini sağlar: çakra sistemi yüksek devirde dönmeye başlar, bu da omurga sütununu Işığın parlayan şaftına dönüştürür ve Yaratıcının beş adet yüksek galaktik Işını Işık sütununa dökülür ve tüm çakralarınızı İlahi BEN’İM Varlığınızın ışıltısıyla aşılar.
 Bu, birçoğunuzun bu son birkaç yıldır deneyimlemekte olduğunuz işlemdir ve sizler inisiyasyonun/dönüşümün hızlanmış yolunda olduğunuzdan fiziksel bedeninizde çok fazla rahatsızlık ve tahrifat aktive oldu. Salıverilecek, düzeltilecek ve dengelenecek çok fazla şey vardı/var ve yaratması binlerce yıl sürecek olan şeyler sadece birkaç yıl içinde dönüştürülmekte. Böylece lütfen kendinize nazik olun ve insan benliğinizi parıldayan insan/Ruhsal Benliğinize birleştirme ve dönüştürme sürecinde olduğunuzu bilin.
 Size fiziksel bedeninizin içsel bilgeliğine erişmenizde yardımcı olacak başka bir basitleştirilmiş egzersiz vermemize izin verin. Size her bir çakra için bir anahtar sözcük vereceğim. Lütfen her bir çakranın niteliklerinin bazılarını inceleyin/gözden geçirin ve öğrenin ve sonra günlük yaşamınızda, uygun olduğu zaman, her bir çakra için sözcüğü söyleyin. (Bu sözcükler dilerseniz tonlanabilir). Her bir çakra için sözcüğü tekrarlarken, sesli harfleri tonlarken, en alt, en rahat notadan başlayın ve yavaşça ölçekte yukarı çıkın. Anahtar sözcüğü söylerken ve çakraya odaklanırken zihninize gelen şeyi gözleyin. Kök çakrasının enerjileriyle nasıl “YAŞARSINIZ”, kalbin enerjileriyle nasıl “SEVERSİNİZ”, vs?
 KÖK ÇAKRASI
 Kök Çakrası fiziksel benliğinizi Dünya’nın yaşam gücüne topraklar ve istikrar sağlar (bu en önemlisidir, çünkü yıldızlara erişirken fiziksel bedeninizi onurlandırmalı ve devam ettirmelisiniz.) Bu çakra doğru şekilde işlev yaptığı ve dengede olduğu zaman, daha fazla canlılığa, cesarete ve kendine – güvene sahip olursunuz. Eski hayatta kalma ve kıtlık sorunlarını salıvermenize ve bolluğun hazine sandığına erişmenize yardımcı olur.
 Derin bir nefes alın ve “YAŞIYORUM”u tonlayın. KENDİNİZE SÖYLE İFADE EDİN: “ŞİMDİ BİRLİĞİN VE DÜNYA VE TÜM BOLLUK İLE BAĞLANTIMIN GÜCÜNE ERİŞİYORUM VE BÜTÜNLEŞTİRİYORUM.” DERİN NEFES ALIN. GÖZÜNÜZDE CANLANDIRARAK VEYA HAYAL GÜCÜNÜZÜ KULLANARAK, KÖK ÇAKRANIZI TEMSİL EDEN IŞIK KÜRESİNİN DAHA HIZLI VE DAHA ÇOK HIZLI DÖNMEYE BAŞLADIĞINI, DAHA HAFİF VE DAHA PARLAK OLDUĞUNU GÖRÜN, PARILDAYAN BİR GÜNEŞE PATLASIN VE İLK ÇAKRANIZDAN YUKARI İKİNCİ ÇAKRAYA BİR IŞIK ŞAFTI GİTSİN. ŞÖYLE SÖYLEYİN: “İLAHİ YARATICI KAYNAK İLE BİRİM”* DERİN NEFES ALIN VE TONLAYIN: UH (HUH)
 GÖBEK ÇAKRASI
 Burası fiziksel/duygusal benliğinizin mevkisidir. Bu çakra dengede olduğu zaman, artık kendinden şüphe, bağımlılıklar veya cinsel sorunlar tarafından rahatsız edilmezsiniz. Ego zihniniz yerine Ruhsal zihninizin bilgeliğine uyumlanırsınız ve giderek bilinçaltı zihninin tüm eski kendini – sınırlayıcı düşünce kalıpları yerini kendine – güven ve duygusal istikrara bırakır. Korku ve sınırlama yerine sevinç, huzur ve refah yaratmayı öğrenirken, kişisel gücünüzü geri alırsınız. Derin bir nefes alın ve TONLAYIN: “HİSSEDİYORUM”. KENDİNİZE ŞÖYLE İFADE EDİN: “ŞİMDİ YÖNETİCİM OLARAK RUH İLE TUTKUNUN GÜCÜNE ERİŞİYORUM VE BÜTÜNLEŞTİRİYORUM. ARZUM KEYFİNİ ÇIKARMAK VE BAŞKALARIYLA PAYLAŞMAK İÇİN SEVİNÇ, HUZUR VE REFAH YARATMAKTIR.”
 DERİN NEFES ALIN. İKİNCİ ÇAKRANIZI TEMSİL EDEN IŞIK KÜRESİNİN DAHA HIZLI VE DAHA ÇOK HIZLI DÖNMEYE BAŞLADIĞINI, DAHA HAFİF VE DAHA PARLAK OLDUĞUNU GÖRÜN, PARILDAYAN BİR GÜNEŞE PATLASIN VE İKİNCİ ÇAKRANIZDAN YUKARI ÜÇÜNCÜ ÇAKRAYA (SOLAR PLEKSUS) BİR IŞIK ŞAFTI GİTSİN. ŞÖYLE SÖYLEYİN: “KENDİ İÇİMDE BÜTÜNÜM VE TAMAMIM” * DERİN NEFES ALIN VE TONLAYIN: UUU
 SOLAR PLEXUS
 Burası fiziksel/zihinsel benliğin mevkisidir. Bu çakra uyum içinde dönmeye başladığında ve sadece biraz uyumsuz enerjiler kaldığında, özsaygınız geri gelir, bilgi bilgeliğe ve düşüncenin berraklığına dönüşür. Kendini – kontrol etmeyi yeniden elde edersiniz ve arzularınızın üstadı olursunuz. Etrafınızdakilerin enerjilerine ulaşıp kullanmak yerine yaşamın özünün ve kendi BEN’İM Varlığınızın evrensel kaynağından gelen enerjiyi çekerken, sınırlar koymayı ve başkalarının sınırlarına saygı göstermeyi öğrenirsiniz. Solar Güç Merkezinizin aktivasyonu bu noktada başlar (solar pleksus, kalp ve timüs).
 Derin bir nefes alın ve TONLAYIN “İSTİYORUM, YAPACAĞIM” KENDİNİZE ŞÖYLE İFADE EDİN: “ŞİMDİ KİŞİSEL GÜÇ MERKEZİME ULAŞIYORUM VE DUYGULARIMI KONTROL ALTINA ALIYORUM. ARZULARIMIN ÜSTADIYIM. AÇIKÇA BELİRLENMİŞ SINIRLARI OLUŞTURUYORUM.”
 DERİN NEFES ALIN. ÜÇÜNCÜ ÇAKRANIZI TEMSİL EDEN IŞIK KÜRESİNİN DAHA HIZLI VE DAHA ÇOK HIZLI DÖNMEYE BAŞLADIĞINI, DAHA HAFİF VE DAHA PARLAK OLDUĞUNU GÖRÜN, PARILDAYAN BİR GÜNEŞE PATLASIN VE ÜÇÜNCÜ ÇAKRANIZDAN YUKARI DÖRDÜNCÜ ÇAKRAYA (KALP ÇAKRASI) BİR IŞIK ŞAFTI GİTSİN.
 ŞÖYLE DEYİN: “BEN YARATMA GÜCÜYÜM”. DERİN NEFES ALIN VE TONLAYIN: (OH)
 KALP
 Kalp çakrası sizi Ruhsal Benliğe ve Spiritüel Benliğe bağlayan yüksek çakralara açılan kapıdır. Kalp çakranız dengesiz veya ekseriyetle kapalı olduğunda, fiziksel benliğin ilk üç çakrası tarafından yönetilen içgüdüsel bir insan varlığı olarak işlev yaparsınız. Kalp, zihin/duyguların enerjilerini dengelediğinizde, Tanrısal Zihnin koşulsuz sevgi kuvvetine erişirsiniz. Kıskançlık, haset, bencillik, suçluluk veya değersizlik hisleri olarak tezahür eden tüm enerjileri ve düşünce kalıplarını hızla salıverirsiniz. İlahi İrade, Bilgelik ve Sevginin Üç – katlı Alevini tutuştururken, şefkatli bir doğa ve yaşam ve her şeyle birlik geliştirmeye başlarsınız. Derin bir nefes alın ve TONLAYIN: “SEVİYORUM”. KENDİNİZE ŞÖYLE İFADE EDİN: “ŞİMDİ DUYGUSAL VE SOLAR GÜÇ YAŞAM KUVVETİ MERKEZLERİMİ AKTİVE EDİYORUM. SADECE SEVGİ/IŞIK ENERJİSİNİ ALIYORUM VE AKTARIYORUM. KALBİMİ RUHUN İLAHİ AKIŞINA AÇIYORUM.”
 DERİN NEFES ALIN. DÖRDÜNCÜ ÇAKRANIZI TEMSİL EDEN IŞIK KÜRESİNİN DAHA HIZLI VE DAHA ÇOK HIZLI DÖNMEYE BAŞLADIĞINI, DAHA HAFİF VE DAHA PARLAK OLDUĞUNU GÖRÜN, PARILDAYAN BİR GÜNEŞE PATLASIN VE DÖRDÜNCÜ ÇAKRANIZDAN YUKARI BEŞİNCİ ÇAKRAYA (BOĞAZ ÇAKRASI) BİR IŞIK ŞAFTI GİTSİN. ŞÖYLE SÖYLEYİN: “BEN EVRENSEL SEVGİYİM” DERİN NEFES ALIN VE TONLAYIN: AH
 BOĞAZ
 Boğaz çakrası, yansıttığınız düşüncelerin ve sözlerin titreşim frekanslarına bağlı olarak astral/duygusal plana veya zihinsel/nedensel plana bağlıdır. Bu kafa karıştırıcı görünebilir; ancak, yaydığınız frekans kalıplarıyla kendi realitenizi yarattığınız için, çekim yasası gönderdiğiniz daha düşük frekansların astral plan enerjilerini çekmesini ve yüksek frekansların bilincin zihinsel planlarına erişmesini sağlar. Yükseliş süreci fiziksel planda, astral (duygusal) planda, zihinsel planda ve en sonunda yüksek boyutlarda üstat olmayı gerektirir. İletişim, söylenmiş sözün gücü fiziksel plandaki en önemli aletlerden biridir. Sevgi/Işık dilini kullanmaya başladığınızda, her zaman en yüksek gerçeğinizi konuşursunuz, konuşmanızda, yazılarınızda etkileyici ve yaratıcı olursunuz ve gelecek için vizyonunuzu tezahür ettirmede usta olursunuz.
 Derin bir nefes alın ve TONLAYIN “KONUŞUYORUM”. KENDİNİZE ŞÖYLE İFADE EDİN: “ŞİMDİ İLETİŞİM VE KENDİNİ – İFADE ETME GÜCÜ VASITASIYLA İRADE GÜCÜ MERKEZİME ERİŞİYORUM. GERÇEĞİMİ BÜTÜNLÜK VE AYIRD ETME İLE KONUŞACAĞIM.”
 DERİN NEFES ALIN. BEŞİNCİ ÇAKRANIZI TEMSİL EDEN IŞIK KÜRESİNİN DAHA HIZLI VE DAHA ÇOK HIZLI DÖNMEYE BAŞLADIĞINI, DAHA HAFİF VE DAHA PARLAK OLDUĞUNU GÖRÜN, PARILDAYAN BİR GÜNEŞE PATLASIN VE BEŞİNCİ ÇAKRANIZDAN YUKARI ALTINCI ÇAKRAYA (ÜÇÜNCÜ GÖZ ÇAKRASI) BİR IŞIK ŞAFTI GİTSİN. ŞÖYLE SÖYLEYİN: “BEN MÜKEMMEL İFADEYİM”
 DERİN NEFES ALIN VE TONLAYIN: AY
 ÜÇÜNCÜ GÖZ
 Alın veya üçüncü göz çakrası “içsel duyulara” kapıyı açar, Tanrısal Zihnin saf kozmik Işık özü (Işınlar adı verilir) size akarken ve Tanrı bilincinizi (Özünüz) aktive ederken önce sizi bilinçdışı benliğe (bilinçaltı zihin) ve giderek Yüksek Benliğinize bağlar. Sezginin fısıltılarından, Ruh tarafından yönlendirildiğiniz ve ilham aldığınız bir “bilişe” ilerlersiniz. Siz çarpıtmaları (tahrifleri) temizlerken, yüksek zihinsel ve sezgisel planlardan gelen yeni bilgi, yaratıcı fikirler ve ilham sizin için erişilir olur. Meditasyon sırasında bilincinize süzülen veya gözlerinizin önüne gelen görünürde karanlık enerjilerden veya düşünce formlarından korkmayın, sevgililer, çünkü bunlar iyileşmek ve Işığa dönüştürülmek için öne çıkan sizin kendi yaratımlarınızdır. Sevgi Yaradılışın dinamik, yapıştırıcı kuvvetidir ve Sevgi/Işık herhangi yanlış nitelendirilmiş düşünce frekansına ışıldadığı zaman, o “aydınlatılır” ve en sonunda dönüştürülür. Ayrıca, Mor Alev armağanını kullanmayı hatırlayın.
 Derin bir nefes alın ve TONLAYIN “GÖRÜYORUM”. KENDİNİZE ŞÖYLE İFADE EDİN: “ŞİMDİ SEZGİSEL ZİHNİMİN GÜCÜNE ERİŞİYORUM. BERRAK BİR İÇGÖRÜYE SAHİBİM VE İÇSEL BİLGELİĞİME VE YÜKSEK BENLİĞİMİN BİLGELİĞİNE ERİŞİRKEN DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE DİNLİYORUM”
 DERİN NEFES ALIN. ALTINCI ÇAKRANIZI TEMSİL EDEN IŞIK KÜRESİNİN DAHA HIZLI VE DAHA ÇOK HIZLI DÖNMEYE BAŞLADIĞINI, DAHA HAFİF VE DAHA PARLAK OLDUĞUNU GÖRÜN, PARILDAYAN BİR GÜNEŞE PATLASIN VE ALTINCI ÇAKRANIZDAN YUKARI YEDİNCİ ÇAKRAYA (TAÇ ÇAKRA) BİR IŞIK ŞAFTI GİTSİN. ŞÖYLE SÖYLEYİN: “BEN BERRAKLIĞIN VE BİLGELİĞİN MÜKEMMEL ENSTRUMANIYIM” DERİN NEFES ALIN VE TONLAYIN: EY
 TAÇ ÇAKRASI
 Taç çakrası aktive olduğunda, Spiritüel Benliğinize yol açılır ve İlahi BEN’İM Varlığınızda saklanan bilgelik, armağanlar ve hazineler sizin için elde edilir olur. Yaradılışın Sevgisi/Işığı/Gerçeğini yaşamaya ve yaymaya hazır olduğunuzu gösterdiğiniz zaman, Tanrı bilincinin On İki Işınının niteliklerinin ve erdemlerinin gittikçe artan akışı size yağdırılır.
 Derin bir nefes alın ve TONLAYIN “BEN’İM”. KENDİNİZE ŞÖYLE İFADE EDİN: “ŞİMDİ RUHSAL GÜCÜME VE AYDINLANMA/İLHAM/BİLGELİK MERKEZİM OLAN İLAHİ BEN’İM VARLIĞIMA BAĞLANTIYA ERİŞİYORUM”
 DERİN NEFES ALIN. YEDİNCİ ÇAKRANIZI TEMSİL EDEN IŞIK KÜRESİNİN DAHA HIZLI VE DAHA ÇOK HIZLI DÖNMEYE BAŞLADIĞINI, DAHA HAFİF VE DAHA PARLAK OLDUĞUNU GÖRÜN, PARILDAYAN BİR GÜNEŞE PATLASIN VE YEDİNCİ ÇAKRANIZDAN YUKARI RUH YILDIZI ÇAKRASINA BİR IŞIK ŞAFTI GİTSİN. ŞÖYLE SÖYLEYİN: “BEN BERRAKLIĞIN VE BİLGELİĞİN MÜKEMMEL ENSTRUMANIYIM” DERİN NEFES ALIN VE TONLAYIN: İİİ
 RUH YILDIZI ÇAKRASI (TACIN 15 – 20 SANTİM ÜZERİ)
 KENDİNİZE ŞÖYLE İFADE EDİN: BİRLİK BİLİNCİNE GÖKKUŞAĞI KÖPRÜME BAĞLANIYORUM VE ONUNLA HİZADAYIM. BUNDAN DOLAYI KARMA YASASININ ÖTESİNE, RAHMET HALİNE İLERLERKEN TÜM YANLIŞ NİTELENDİRİLMİŞ ENERJİLERİ DÖNÜŞTÜRÜYORUM.
 DERİN NEFES ALIN. TONLARKEN, SİZİ TANRISAL BENLİĞİNİZE BAĞLAYAN IŞIK SÜTUNUNUN BAŞINIZIN ÜZERİNDE BİR LOTUS ÇİÇEĞİ OLUŞTURANA KADAR GİTTİKÇE DAHA FAZLA GENİŞLEDİĞİNİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN. IŞIK SÜTUNUNUN, İLAHİ IŞIK, İLAHİ İRADE VE İLAHİ BİLGELİĞİN FREKANS KALIPLARININ ANNE/BABA TANRIMIZDAN SİZE VE SİZDEN DIŞARI DÜNYAYA SERBESTÇE AKMASI İÇİN, RUH İLE İLAHİ BAĞLANTINIZDAN TÜM ÇARPIKLIKLARI (TAHRİFLERİ) VE STATİĞİ TEMİZLEDİĞİNİ GÖRÜN. ŞÖYLE SÖYLEYİN: “İLAHİ KAYNAK İLE BİR’İM” DERİN NEFES ALIN VE ÜÇ KEZ TONLAYIN: AUM * AUM * AUM
 Ruhsal rehberlerinizle, melek yardımcılarınızla ve yüksek alemlerdeki birlikte çalışmak istediğiniz herhangi varlıklarla saf, kuvvetli bir bağlantıyı yeniden oluşturmanıza daha fazla yardımcı olmak için, şu egzersizi sunuyoruz:
 Birkaç derin nefes alırken, bilincinizi Kutsal Kalbinize odaklayın. Işık küresi içindeki Özünüzün Kutsal Kalp odanızın arkasındaki kapıdan girdiğini gözünüzde canlandırın (nasıl algılarsanız). Hızla beşinci boyuta, özellikle sizin için, dostlarınız ve yüksek alemlerdeki arkadaşlarınız için bir toplanma yeri olarak tasarlanmış olan yeni, kişisel Işık piramidinize çıkın. Bu kutsal yere gidin ve kristal masaya uzanın. Bunu yaparken, odada etrafınıza bakın ve iletişim kurmak ve çalışmak istediğiniz herkesin masayı çevreleyen kristal sandalyelerde oturduğunu görün. Sizinle birlikte piraminizde olanları teşhis etmek için zaman ayırın. Yüksek boyutlardaki tüm diğer piramitlerde olduğu gibi, piramidin zirvesinden merkezdeki kristal masaya sarkan iki uçlu saf bir kuvars kristali var. Dev kristalden dışarıya odaya elektriklendirici şimşek kıvılcımları yayılıyor. Bu, En Yüce Yaratıcı’nın ve Baba/Anne Tanrımızın görkemli Özüdür. Masanın altında odaya akan alev alev yanan Mor Alev pınarı var. Bu Mor Alev bu yere salıvermek ve arıtmak için getirdiğiniz uyumsuz enerjileri dönüştürecek. Işık Aileniz ile bağlantılarınızı ve yakınlığınızı kuvvetlendirmek için bu kutsal yere sık sık gelin.
 KENDİNİZE ŞÖYLE SÖYLEYİN: “İLAHİ DOĞUŞTAN GELEN HAKKIMA VE YÜKSEK BENLİĞİM, RUHSAL AİLEM VE BÜTÜNLEŞTİRECEĞİM VE PAYLAŞACAĞIM KOZMİK BİLGELİĞE VE GERÇEĞE ERİŞMEK VE YAYMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIM VE İLETİŞİM KURACAĞIM TÜM IŞIK VARLIKLARI İLE BAĞLANTIMA SAHİP ÇIKIYORUM. BURADA VE ŞİMDİ, KENDİ – ÜSTATLIĞIMI VE İLAHİ BENLİĞİMİN TÜM NİTELİKLERİNİ, ARMAĞANLARINI, ERDEMLERİNİ VE ÖZELLİKLERİNİ TALEP EDİYORUM VE SAHİP ÇIKIYORUM. SEVGİNİN, UYUMUN, BOLLUĞUN VE SEVİNCİN YAŞAYAN KİŞİSELLEŞMİŞ BİR ÖRNEĞİ OLMAYI ARZU EDİYORUM. BEN EYLEMDEKİ İLAHİ SEVGİYİM, İLAHİ IŞIĞIM, İLAHİ İRADEYİM, İLAHİ BİLGELİĞİM.” ÖYLE OLSUN! ÖYLEDİR! BEN BEN’İM!
 Gözüpek ve cesur olanlarım, yükseliş süreci hızlanırken, dönüşümün ileri tekniklerinden mümkün olduğu kadar yararlanmanız her zamankinden daha çok önemlidir. Bu basit görünebilir; ancak, yukarıdaki egzersiz/meditasyon eski sıkışmış titreşim kalıplarını salıvermeye ve Ruh Şarkınızın/Enerji İmzanızın büyük önemde ve kuvvette güzel, uyumlu bir senfoni olması için fiziksel bedende dualitenin güçlendirilmiş haline geri dönme sürecini hızlandırmaya yardımcı olmak için güçlü bir alettir. Aydınlanma yolunuzda olası tüm gerekli aletleri ve bilgiyi veriyoruz; ancak, kendinin – üstatlığına geri dönüşünüz için sorumluluğu üstlenmelisiniz. Baba/Anne Tanrımız için İlahi misyondaki ruhsal bir varlık olarak haklı statünüze sahip çıkarken size yardım etmek için yanınızdayız.
 Cesaretinizi saygıyla selamlıyoruz. Derinden seviliyorsunuz.

Meditasyon

Gerçeğe, tanrıya, kozmik bilince, cennete, nirvanaya, aydınlanmaya, ermeye, sezgisel bilgiye (ya da ”O”na her ne ad veriyorsanız) hiçbir yol, yöntem, çaba, öğreti, araç ile ulaşılamaz. Bu çaba içeride, çelişki, karmaşa, çatışma ve bulanıklık doğurur. ”O”na psikolojik anlamda zamanla evrimleşerek varılamaz. ”Olduğum durum” ve ”olmam gereken durum” dediğiniz anda, araya zamanı sokmuş olursunuz. Hayatınız cehennem kayasını zirveye çıkarmaya çalışmakla geçer. ”O” durağan değildir, bilinen yöntemlerle bilinemez, başka birisinden öğrenilemez, bir kalıba, modele sığdırılamaz, bir öğretiye indirgenemez, formüle edilemez, sınıflandırılamaz, tanımlanamaz, zamana-mekana bağlanamaz, bildiğimiz şeylerle karşılaştırılamaz. ”Bilinen”, ”Bilinmeyen”i asla bilemez. Bilmediğiniz birşeyi arayamazsınız. ”O”, biriktirilmiş bilgi ve deneyimler yığını olan ”Ben”in yokluğunda vardır. İçeride ve dışarıda ”Olan”ı her an sessizce, yorumlamadan, ”Ben”i araya sokmadan seyredin. Manzaraya bakar gibi. Bir sonuca varmaya ve bir düzen oluşturmaya çalışmadan..
. Olması gerekeni bir yana bırakıp, sadece ”olan”ı, karmaşaysa karmaşayı, çelişkiyse çelişkiyi gözlemleyin. Yaşamla ilişki içerisinde, duygularınızı, düşüncelerinizi, hareketlerinizi, tepkilerinizi; kaçmadan, biriktirmeden, belleğe kaydetmeden, sözcükleri araya sokmadan, isimlendirmeden, sınıflandırmadan, etiketlendirmeden; imgesiz, hedefsiz, çabasız, amaçsız bir şekilde; direnmeden, bastırmadan, kontrol etmeye çalışmadan, yadsımadan, onaylamadan, yansıtmadan, yargılamadan (güzel-çirkin, doğru-yanlış ayrımı yapmadan); herhangi bir kalıba, inanca, dine, dogmaya, öndere, öğretmene, peygambere, ideale, modele bağlı olmaksızın; yorumlamadan, tam bir özgürlük içerisinde, yaygın bir dikkatle ve keskin bir farkındalıkla, ”olan”ı seyredin.
Değiştirmeye çalışmayın, olduğunuz yerde, olduğunuz gibi kalın. Bütün ”olma” çabası ”ben”in etkinliğidir. ”O”nunla sizin aranızdaki tek engel, tanrı olmaya çalışan, bu yüzden her şeyi ”ben” ve ”ben olmayan” diye bölen ”Ben”dir. ”Olacağım” düşüncesi sona erdiğinde ve sadece ”olan”la yüzleşildiğinde, ”ben”in faaliyeti durur. Ben ”hiçbir şey” yani ”yok” olur. Yanılsama, ikilem, çatışma, çelişki, iç-savaş ve karmaşa sona erer. Sıkıntıların, sorunların ana-kaynağı yok olmuştur. Dolayısıyla, sessizlik, dinginlik, barış ve iç-huzur gelir. Bulanıklık olmadığında, doğal olarak berraklık vardır. Sessizlikte, dinginlikte, berraklıkta ”O” her ne zaman isterse, çağrıldığı, arandığı için değil, fakat doğal olarak ve kendiliğinden gelir. Tümüyle yeni ve yaratıcı olan ortaya çıkar. Bireysel bilinç evrensel bilince dönüşür.”

Tam Farkındalık Meditasyonu

NEDİR
 Burada bir dinlenme yönteminden bahsedeceğiz. Bu yöntem dinlenmenin en doğal, en saf hâlidir.Hiçbir çaba gerektirmez.Sizde hiçbir bağımlılık yaratmaz.Hiçbir olumsuz yan etkisi yoktur.Bu yöntem kişiliğinizin tüm olumsuz yanlarını çözerek onlardan tamamen kurtulmanızı sağlar. Böylece her alanda daha mutlu, daha huzurlu ve daha sağlıklı bir kişi olursunuz.Bu dinlenme şu temele dayanır: Yaşam mükemmelliğin kendisidir ve yaşamdaki işleyiş de mükemmeldir. İnsanlar, yaşama ve kendilerine yanlış bakar. O yüzden bu mükemmelliği göremezler. Doğru ve doğal dinlenme mükemmelliği görmemizi ve onu yaşamamızı sağlar.
NASIL YAPILIR
Uygulama konusunda şu unutulmamalı: Bu dinlenme asıl olarak yaşamımızda “her yerde ve her an” uygulanmalıdır ve hiçbir oturuş, hiçbir duruş kuralı kesinlikle yoktur. Başlayan bir kısım insana kolaylık olması ve kişinin “her yerde ve her an” rahatça uygulamasına yardım etmesi için buradaki anlatımda bazı oturuş veya duruş önerieri verilmiştir. Burada anlatıldığı gibi oturuş ya da duruşlarla uygulama yapmak kesinlikle zorunlu değildir; yeni başlayan ve zorlanan insanlara kolaylık sağlamak içindir. Aslolan, hiçbir kural olmaksızın her an ve her yerde sadece “kendimiz dahil tüm varoluşu içte tamamen özgür bırakarak” yaşamaktır. Buna tam farkındalıkla yaşamak diyoruz.
Oturun veya sırtüstü uzanın. Sırtınız dik olsun. Yalnız bunun için kendinizi kasmayın, rahat olun. Gözleriniz açık ya da kapalı olabilir. Yapmanız gereken tek ve en önemli şey şu:KENDİNİZ DÂHİL HER ŞEYİ TAMAMEN ÖZGÜR BIRAKIN.
Sâdece bunu yapın.Yâni tüm vücudunuzu, ağrılarınızı, hastalıklarınızı, gerginliklerinizi, sıkıntılarınızı, korkularınızı, sevinçlerinizi, kederlerinizi, isteklerinizi, zihninizdeki bütün düşünceleri, hayallerinizi, geçmişi, geleceği, kendi dışınızda olup biten her şeyi, tümüyle kendi hâline bırakın. Gördüğünüz, hissettiğiniz, farkına vardığınız her şeyi bütün sevimli ve sevimsiz, güzel ve çirkin, iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle görmeye ve hissetmeye tamamen açık olun. Hiçbir şeyi itmeyin ve çekmeyin. Duygularınızı, gönlünüzü, kalbinizin sıcaklığını açın. Onları kesinlikle sınırlamayın; özgür bırakın. Şunu unutmayın: Gördüğünüz, duyduğunuz, hissettiğiniz ne olursa olsun onlara ilgi göstermeyin, onlarla konuşmayın, onların üstüne yoğunlaşmayın, onlarla tartışmayın, onlarla kavga etmeyin, onları içinizde itmeyin ve çekmeyin. Dinlenme sırasında vücudunuzun tüm hareketleri tamamen doğal ve normaldir. Bu yüzden vücudunuzun hiçbir hareketine engel olmayın. Esneme olabilir; başınız öne, arkaya, sağa, sola düşebilir, gözleriniz yaşarabilir. Ne olursa olsun hepsi normal ve hepsi sizin iyiliğinizedir. Yine dinlenme sırasında tatlı bir uyku bastırabilir. Böyle durumlarda olduğunuz yerde veya başka rahat bir yerde hemen uyuyun. Bu, çok dinlendirici bir uykudur. Bu durum vücudunuzun o uykuya ihtiyacı olduğunu gösterir.Süre kısıtlaması yok. 5 saniye de uygulayabilirsiniz 5 saat de. Sâdece şuna dikkat edin: İçinizden bırakma hissi gelirse kendinizi zorlamayın ve dinlenmeyi bırakın. Ve her gün düzenli uygulamaya dikkat edin. Günde sabah ve akşam yirmişer dakika uygulamanız tavsiye edilir. Her gün düzenli uyguladığınızda daha çok fayda göreceğinizi unutmayın. Dinlenmeyi her yerde uygulayabilirsiniz: Trende, otobüste, işyerinde, evde, parkta, ormanda, ibadethanede. Sâdece seçtiğiniz yerin mümkün olduğunca sessiz olmasına dikkat edin.
İlk zamanlarda temel kurala uymak size zor gelebilir ve sık sık bu kuralı bozabilirsiniz. Önemli değil. Uymadığınızı fark ettiğinizde temel kuralı tekrar işletin. Zamanla bu hatayı daha az tekrarlamaya başlayacaksınız.Büyük harflerle yazılı kural, dinlenmenin tek ve temel kuralıdır. Diğer anlattıklarımız, temel kuralın tam olarak ne olduğunu anlamanız ve hata yapmamanız içindir. Temel kurala uyduğunuz taktirde mutlaka fayda göreceğinizi bilin.Ve şu kesinlikle bilinmelidir:Büyük harflerle yazılı kural, asıl olarak her an, her durum ve her yerde işletilmelidir. Ve biz ona “tam farkındalık” diyoruz. Yukarıdaki yer, zaman ve oturuş önerileri, sizi bu hale, yani tam farkındalığa ısındırmak ve alıştırmaktan başka hiç birşey değildir. Büyük harflerle yazılı kuralı, yaşamınızın her anı işletin. Hatırladıkça işletin. Deneyin ve deneyin. Elbette kendinizi zorlamadan ve strese sokmadan.İşletemiyorsanız, ya da her an ve durumda işletmekte zorlanıyorsanız, yukarıdaki yer ve zaman önerilerine göre uygulama yapmanız hem sizin bu zorlanmanızı hızla çözecek, hem de sizi hızlı ve derin bir biçimde dinlendirmiş olacaktır.
BİZE FAYDALARI NELER
Bu dinlenme size şu faydaları sağlar:* Kendinize olan güveniniz, mutluluğunuz, huzurunuz ve yaşam coşkunuz artar.* Zihniniz daha rahat ve daha sâkin bir duruma gelir * Endişeleriniz ve korkularınız giderek azalır. * Yaratıcılığınız ve çözüm üretme yeteneğiniz artar.* Ruhsal ve bedensel hastalıklar azalır, var olanlar giderek iyileşir. * Kişiliğiniz giderek daha iyiye ve daha güzele açık bir kişilik haline gelir. * Yaşamda her şeyin bir olduğunu zamanla daha çok hisseder ve daha çok yaşarsınız.Yâni bu dinlenme sizi her yönden daha iyiye götürür. Ne kadar fayda göreceğiniz sizin kişiliğinize ve her gün düzenli olarak uygulamanıza bağlı. Kimileri az zamanda çok fayda görür, kimileri de aynı faydayı daha uzun zamanda sağlar. Hiçbir fayda görmüyorsanız bu sizin temel kurala uymadığınızı gösterir.
AKILDA OLMASI GEREKENLER
Dinlenme sırasında temel kuralı doğru uyguluyorsanız olup biten her şey iyi, doğru ve doğal demektir. Bu yüzden kimi zaman boşluk olur hiçbir şey hissetmezsiniz ve zihninizden hiçbir şey geçmez. Kimi zaman da tuhaf bir şeylerin vücudunuzdan çıkıp gittiğini, bâzen sanki bir şeylerin buharlaşıp uçtuğunu ve kendinizde pek çok sevimsiz ve can sıkıcı şeyi görebilirsiniz. Bu durumların hiçbirinde telaşa kapılmayın ve kuralı bozmayın. Bilin ki olup biten her şey sizin iyiliğiniz içindir. Kendinizde gördüğünüz bütün o tuhaflıklar, sıkıntılar, gerginlikler, sevimsizlikler ve boşluk hissi tamamen geçici. Hiçbiri kalıcı değil. Yeter ki temel kuralı doğru uygulayın. Şunu da unutmayın: Dinlenme dışında yaşamınızın kimi dönemlerinde psikolojik olarak kendinizi boşluk, sıkıntı, engellenmişlik, kaybolmuşluk, yabancılık ve anlam verip tarif edemeyeceğiniz diğer ilginç haller içinde bulabilirsiniz. Bu haller birkaç saat de sürebilir birkaç gün de. Hepsi tamamen geçicidir. Bunlar, sizin yaşamak zorunda olduğunuz ve kaçamayacağınız şeylerdir. Böyle anlar eskinin yıkıldığı, yeninin yerleştiği anlardır. Bu anlar, yaşamınızda sizi sürekli sınırlayan, umutsuzluk ve mutsuzluk veren, yanlış davranmanıza ve yaşamanıza sebep olan, kişiliğinizin olumsuz bir veya birkaç yönünün daha ortaya çıkıp çözüldüğü ve yok olduğu anlardır. Bu anlarda olanlar tamamen sizin iyiliğinizedir. Bu yüzden korkmayın. Bulunduğunuz hâli tümüyle kabullenin.Bu dinlenmeyi tümüyle terk etseniz bile size olumsuz herhangi bir yan etkisi olmaz. Bu konuda şüphe içinde olmayın.

Kendinize Sevgiyle,Çevrenize Gülümseyerek Bakmanız Dileğiyle..
Sağlıkla Kalın…

17 Kasım 2011 Perşembe

Enerji Her Şeydir

Bedenimiz kendini iyileştirecek şekilde tasarlanmıştır. Bir bedenin sağlığını koruma ve hastalığı yenme yeteneği aslında doğanın en çok göze çarpan başarılarından biridir. Ama bizler, sistematik olarak bu doğal kapasiteye engel oluşturan bir dünyada yaşıyoruz ve eğer sağlığımızı gerçekten iyileştirmek istiyorsak bu konuya şuurlu bir şekilde yaklaşmamız gerekiyor.


Bizler gezegenimizin elektromanyetik, yerçekimsel ve nükleer alanları içinde dünyaya geldik. Güneşin hayat veren ışınları altında büyüdük. Enerji sistemlerimiz, örneğin bedenimizin enerji yolları olan meridyenlerimiz ve bedenimizin enerji merkezleri olan çakralarımız elektromanyetik enerji ve ışık yayarlar. Ölçmeyi başarabildiğimizden daha süptil olan enerjiler hem içimizde hem de etrafımızda bulunmaktadır.


Enerji aslında her şeydir. Madde de donmuş enerjidir. Muhtemelen, Einstein’ın da inandığı gibi, sadece tek bir enerji, “birleşik bir alan” var, ama öyleyse bunun sayısız yüzleri de olmalı.


Kendi kaynaklarında bu enerjiler birleşiktir (bütün haldedir). Başlangıçtan beri var olan bu enerjinin bütününden, varlığımızın içindeki tüm sonraki elektromanyetik potansiyelleri türetiriz. Canlı madde bedenler olarak, biz tüm varoluşun geri plandaki dokusu ile – hiperuzayın boşluğu, ayrıca Kozmik Kafes olarak bilinir – açık enerjisel alış verişteyiz.


Bir çok kültürde, fiziksel bedeni destekleyen, şekillendiren ve hareket ettiren bir süptil enerji matrisi vardır; buna Çin’de “ki” veya “çi”, Hindistan’da veya Tibet’te “prana” Yahudi kabalistik geleneğinde “yesod”, Japonya’da “ki”, Sufilikte “Baraka” adı verilmektedir.


Yaşam gücü (Ki) bütün hayatı saran ve akan süptil bir enerjidir. Canlı varlıkları sağlıklı ve diri tutar. Eğer Ki yok edilir veya zayıflatılırsa, o varlık ölür. Ki’nin süptil enerji sistemindeki sağlıklı akışı olumsuz etkilenirse, hastalıklar ortaya çıkar. Bu enerji her yerde mevcuttur, yaşam tarzına ve desteklediği hayata göre çok geniş bir titreşimi vardır. Ki, maddesel ve ruhsal dünyada canlı veya cansız, var olan her şey için gerekli olan bir enerjidir. Ki’nin insanların aura ve çakralarında farklı titreşimleri vardır.


Kullanılan yöntem ne olursa olsun, bütün şifa yöntemleri negatif Ki’yi, kişinin bedeninden, oluşturmuş olduğu olumsuz düşünce ve duygularla birlikte uzaklaştırır.

Affetmek...



Affetme, ruhsal arınmanın hem başlıca aracı hem de amacıdır. Affetme tüm deneyimlerimizin sevgiye dönüştüğü noktadır. Sevgiye dönüşen her deneyimin karmik döngüsü de sona erer. Yani geçmişte ekilen bir enerji artık sevgiye dönüşmüştür. Böylelikle bu deneyimin tekrar yaşanmasına gerek kalmaz. Sık sık “Geçmişini affetmeyen, geleceğini de yaratamaz.”

Affetme sırttaki bir küfe gibidir. Anca...k sevgiye dönüştüğünde boşalabilir. İşte, geçmişimizde kızdığımız her olay ve kişileri, affetmediğimiz sürece sırtımızdaki küfelerde taşıyoruz. Onları affetmek demek, kendi yüklerimizden kurtulmak demektir. Bıraktığımız her öfke için Evren’de tek bir karşılık vardır, o da sevgi.

Birini affedememe nedenimiz, o kişinin bizim korkularımızı tetiklemesindendir.

Günde bir kere düzenli olarak korkularınızı çalıştığınızda, korkularınız her geçen gün dozu azalarak bitecek ve böylece o kişiyi affetmeniz kendiliğinden kolaylaşacak, hatta kendiliğinden olmuş olacak.

Affettirmeyen korkudur.

Birini “asla affedemem” diyorsanız, o kişi sizin korkularınızı tetiklemektedir.

O kişinin sizde hangi korkuları harekete geçirdiğini bulup düzenli çalışın. Bakın o zaman en “affedemem” dediğiniz kişiyi bile nasıl kolay affedebileceksiniz. Affetmek, o kişiyi onaylamak, “Oh ne iyi yaptın, iyi ki yaptın” demek değildir. Ona gidip sarılıp “Canım bak, ben seni affettim biliyor musun” demek hiç değildir. Zaten bunları yapmayın.

Affetmek, içte olan bir harekettir; içte dönen ve yaşanan bir enerjidir.

Affetmek, kendi yolunuzu açmak, sırtınızdaki yükleri bırakmak, kendi hayrınıza bir adım atmak demektir çünkü affetmediğiniz her bir an, siz kendi sırtınızdaki o yükü taşımaya devam ediyorsunuz demektir.

Affetmek, kendini sevmek demektir.

Kendinizi de affedin.

Siz sadece deneyim yaşayan, bu dünyada öğrenimde olan, her halinizle son derece değerli bir ruhsunuz. Allah davrandığınız gibi davranmanıza izin veriyor da siz niye vermiyorsunuz? Öyle yapmanızı istemeseydi, öyle davranmanız bütünün en yüce hayrına olmasaydı, Allah muhakkak size engel olmaz mıydı? Engel olmadıysa bu demektir ki, O, size izin verdi, tüm davranışlarınız için sizi sevdi. Siz de ona katılın ve kendinize izin verin. Siz de kendinizi tüm davranışlarınız için sevin ve onaylayın.

Ve gün boyu içinizden ya da tercihen yüksek sesle:

“Ben kendimi yaptığım ve yaşadığım her şey için onaylıyorum”

bilinçaltı tekrarını bol bol yapın.

Kendi yolunuzu bu şekilde kendiniz açarsınız.

Herkes kendi yolunu kendi açar; kendi yolunu kendi yapar.

Su olmaya doğru akar.

Pozitif düşünün ve pozitif hissedin.


Çünkü sadece pozitif düşünmek yeterli değil. Pozitif hissetmeniz de gerekli ve hatta şart.
“Ben hayata, olaylara pozitif bakıyorum” derken, hissiyat anlamında da gerçekten hayata ve olaylara karşı pozitif duygular hissedebiliyorsanız, siz gerçekten pozitif düşünüp, hissedebilen bir insansınız.
Ancak sadece düşüncede ve sözde kalan bir pozitiflik ise sözü edil...en, o zaman bu düşüncenin size ve hiç kimseye bir yararı olmayacaktır maalesef.
Peki, bunu nasıl sağlayabiliriz? Yani sözde değil, hissiyatta kendimizi nasıl pozitif hissedebiliriz?
Yaşam tarzımızı “pozitif hissetmeye” yani başka bir deyişle “kendini iyi hissetmeye” odaklı tutarak.
Bunun için öncelikle içsel konuşmalarımızı değiştirmeliyiz.
İçsel olarak olumlu düşünmenin, hislerimiz üzerinde çok önemli bir yeri vardır. Kendi kendinize neler söylediğiniz, sizin ne olduğunuzu ve neler yapabileceğinizi ve daha önemlisi nasıl “hissedeceğinizi” belirler.
Mesela aşağıdaki olumlama cümlelerini her gün sabah uyanır uyanmaz ve akşam yatmadan önce söyleyerek işe başlayabilirsiniz.
- Her geçen gün daha doyumlu ve mutlu hissediyorum.
- Her geçen gün huzur ve mutluluk buluyorum.
- Hayatımı dolu dolu yaşıyorum.
- Daima mutlu ve pozitif hissediyorum.
- Her anımın tadını çıkartıyorum.
- Her geçen gün sağlık, güzellik ve mutlulukla doluyorum.
Bu olumlama cümlelerini söylerken yapmanız gereken önemli bir şey daha var.
İmgeleme tekniğini kullanarak, bir hayal yaratmak ve o hayalin içine beş duyunuzla girip, o hayali yaşamak.
Bu nasıl olacak?
Mesela “Daima mutlu ve pozitif hissediyorum” olumlamasını yaparken, kendinizi huzur içinde bulacağınız bir mekânda imgeleyebilirsiniz.
Bu yemyeşil, içinden nehir akan bir orman olabilir. Beş duyunuzla ormanı hissetmeye çalışın şimdi. Bu güzel ormanı görün. Kuşların sesini duyun. Ağaçlara dokunun. Ayaklarınızla toprağa basın, kelebekleri görün. Nehrin şırıl şırıl akan suyunu işitin. Yemyeşil çimenlerin ve çiçeklerin mis gibi kokusunu içinize çekin.
Bu egzersizi her sabah ve akşam yaklaşık 10 dakika olumlamanızla birlikte yapın.
Her geçen gün gerçekten, pozitif hissetmeye başladığınıza tanık olacaksınız.
Bir isteğinizi hayatınıza çekebilmek için de aynı tekniği kullanırsanız, isteğiniz hızla size çekilecektir.
İsteğinize uygun bir olumlama cümlesi, sabah ve akşam isteğinize paralel yaratacağınız bir imgeleme ile arzu ettiğiniz mutluluklara kavuşmanız hiç zor değil.

16 Kasım 2011 Çarşamba

Affetme ve Sevgi Meditasyonu


 
Affetme ve Sevgi Meditasyonu
Rahatça oturun. Sakinleşin içinize dönün nefesinize yönelin. İyice sakinleşin Üst bilicinizi altın bir ışık topu olarak düşünün ve yanınıza çağırın. Onu bir nefesle içinize çekin. Şu andan itibaren dünya bilincini çalışma bitene kadar bir kenara bırakın. Şimdi kızgın olduğunuz kişiyi gözünüzün önüne getirin. Şu anda sağ olsun ya da olmasın. Ona dikkatle bakın yüzünün t...üm detaylarını hatırlamaya çalışın. Şimdi ona benim dediklerimi tekrarlayarak içinizden seslenin. “Seninle paylaştığım tüm hayatlarımda bilerek ya da bilmeyerek yaptığım tüm yanlışlardan zorluklardan ve sana yansıttığım öfke kızgınlık gibi tüm negatif duygulardan dolayı senden özür dilerim. Lütfen bunu kabul et ve beni bağışla. Ben de seni sevgiyle bağışlıyorum. Şu andan itibaren seni kendimdenkendimi senden özgür bırakıyorum. İkimizin de yolu Tanrısal ışık ve sevgi olsun.” Kalbinizden sevgi enerjisini (*) ona akıtın.Şimdilik onu sevgiyle uğurlayın. (*) Sevgi enerjisini akıtmak icin derin bir nefes alın. En sevdiginiz insanı koşulsuz sevgi duyduğunuz bir kişiyi (çocuğunuzu) düşünün. Ve ona duyduğunuz muhteşem sevgiyi yani sevgi enerjisini omurganızdan bütün bedeninize yayın. Tüm hücreleriniz bütün vücudunuz sevgi enerjisiyle dolsun. Derin bir nefes daha alın ve nefesi bırakırken iki gögüs arasından yani kalp cakranızdan bir kapak acıldığını ve sevgi enerjisinin pespembe bir ısık olarak bu kapaktan dışarı çıktığını imgeleyin. İstediginiz kisinin üstüne bu pembe enerjiyi yollayabilir ve sevginin onu tamamen kaplamasını saglayabilirsiniz. Onu sevdiginizi soyleyerek onu serbest bırakın.

Renklerin Enerjileri

Kırmızı rengin etkisi

Bu renk kendinizi daha enerjik ve harekete hazır hissetmenizi sağlar. Heyecanı …ve hareketi sevenler bu rengi seçerler. Bu rengin etkisinde yaş faktörü önemlidir.
Turuncu rengin etkisi
Bu renk de kırmızı kadar olmasa da enerji ve heyecan veren bir renktir. Turuncu rengi seviyorsanız cesur ve maceracı bir kişiliğe sahipsiniz demektir. Bu rengin insanları gülmeyi ve güldürmeyi severler, turuncu, diyalog ve mizah yeteneğini artırır.
Sarı rengin etkisi
Entelektüel kişiliğe sahip insanların rengidir. Yönetmeye ve hükmetmeye olan ilgiyi gösterir.Bu renk zihni açar ve dikkati artırır. Güneşin rengi olduğu için insanlara pozitif duygular aşılar.
Yeşil renginin etkisi
Bu renklerin dinlendirici yatıştırıcı ve dengeleyici bir atmosfer yaratır.
Denge ve uyum sembolüdür.
Giysilerinizde yeşili kullanmanız örf ve adetlere bağlılığınızı gösterir.
Bu rengi sevenler aynı zamanda tabiatı ve huzuru da severler. Yeşile ilgisi olanların kalbî duygu düzeyleri yüksek olur.Turkuaz rengin etkisi
Dikkatlerin size yönelmesini sağlar.
Genellikle insanlara açık bir iç dünyanız vardır.
Bu renkten hoşlananların duygu ve düşüncelerinin saf ve açık olduğu görülür.
Giysilerinizde turkuazı kullanırsanız genç ve dinamik kalırsınız.
Lacivert rengin etkisi
Düzenin ve ruhsallığın ifadesidir. Bu rengin insanları huzur, barış ve sadelikten hoşlanırlar.
Giysilerinizde laciverde ağırlık verirseniz, sadık ve dürüst, araştırıcı ve başarılı birisiniz demektir.
Mor renk etkisi
Kendine güven ve özgürlük duygularını harekete geçirir. Yaratıcı ve ruhsal özellikler taşıdığından ilahîdir ve sanatın rengidir.
Siyah renginin etkisi
Tabiatta olmayan bir renktir. Ölüm ve kederi sembolize eder. Bu renk ışığı reddeder. Bu rengin insanları ruhlarındaki ışığı söndürmeye çalışırlar ve ışık enerjisini vücutlarına sokmazlar. Siyah renk canlılığın ve diğer renklerin reddini ifade eder. Kişiliğin karanlık yönlerini ifade eder.
İnsanlar bu rengi saklanmak ve birtakım şeyleri saklamak için giyinirler.
Beyaz rengin etkisi
Temizliğin, sağlığın ve masumiyetin ifadesidir. Tarafsızlığın rengidir.
Kahverengi rengin etkisi
Bu renk toprak ve bağlılıkla ilgili nitelikleri taşır. Kahverengi kırmızı ve siyah renklerden elde edildiği için her iki rengin özelliklerini de taşır.
Giysilerde kahverengi kullanmak bir yere bağlı olma ve gelecek için sağlanan ilişkiler kurma isteğini gösterir. İnsanlar bu rengin pozitif etkisi ile gerçekçi bir kişilik geliştirebilirler. Negatif etkisi ise değişken ve güvensiz bir yapı gösterir. Kahverengi insanlarda düzen duygusunu ve serbest duygulan harekete geçirir.

Başmelek Mikail’in Mavi Koruma Işını:

Başmelek Mikail Mavi Koruma Işını olan Birinci Işında hizmet eder.
Başmelek Mikail bize hem spiritüel hem de fiziksel koruma sağlar ve her zaman
çağırılabilir. Mikail’in yardımına gereksiniminiz olduğunda, sadece çağırın, “Başmelek
Mikail, lütfen bana yardım et. Şimdi korumana ve rehberliğine ihtiyacım var.”
Mikail etrafınızda olduğu zaman elmas gibi küçük mavi parıltılar görürsünüz ve bu
onun sizinle birlikte olduğunu gösterir.
Başmelek Mikail korktuğunuz zaman size cesaret verebilir ve koruma sağlayabilir ve
yaşamınızda kayıp hissettiğinizde ve yönünüzü bulamadığınızda size rehberlik
yapabilir. Tüm Melekler ve Başmelekler gibi, Mikail teklifsizdir (resmi değildir),
basit bir yardım çağrısını yanıtlar.
Mikail’i yardım için çağırdığınız zaman, sizi hem Başmelek Mikail’in hem de
Korumanın Mavi Işınının korumasında tutan, içinizde ve dışınızda mavi ışık ışınını
gözünüzde canlandırabilirsiniz. Bu mavi ışığın başınızdan ayak parmaklarınıza kadar
sizi çevrelediğini ve deneyimlemekte olabileceğiniz korkulardan ve saldırılardan
özgürleştirdiğini hissedin ve görün.
Mavi Işının Taç Çakranıza ve aşağıya bedeninizdeki her çakraya aktığını hissedin ve
ayaklarınızdan aşağıya dünyaya aksın. Mavi ışın bedeninizi terk ederken, korku ve
saldırıya hassaslık hislerinin bedeninizi terk ettiğini hissedin ve bunun yerini Başmelek
Mikail’in size sunduğu cesaret ve korumanın doldurduğunu hissedin.
Bu koruma ve cesareti sevgiyle kabul edin, sizi koruduğu için Başmelek Mikail’e
kalpten teşekkür edin.
BAŞMELEK MİKAİL’İN KILICI:

Başmelek Mikail bir kılıç taşır. Bu kılıç sizi yaşamınızda veya başkaları ile
ilişkilerinizde geri tutan negatif bağları kesmek için size yardımcı olabilir.
Sık sık başka insanlar ile birlikte iken enerjimizin tükendiğini hissederiz. Başmelek
Mikail’in kılıcının, sizi o insanların enerjilerine bağlayan kordonları kestiğini gözünüzde
canlandırarak, enerjinizin tükenme hissini salıverirsiniz.
Sadece sizden enerji çeken insanlara veya duruma sizden uzanan beyaz bir kordonu
imgeleyin ve sonra Mikail’in kılıcının bu bağları kestiğini görün. Mikail sizinle birlikte
iken, koruma ve sevgiyi hissedin, sizi Birinci Işının sıcak mavi ışığı ile koruyarak
sarmalıyor.
Başmelek Mikail bir odadaki veya binadaki negatiflikleri temizlemeye yardımcı
olabilir. Birinci Işının Mavi Işığı ile çevrelenmiş Mikail’i gözünüzde canlandırın ve mavi
ışığın odaya yayıldığını hissedin.
Işığın negatiflikleri uzaklaştırdığını ve yerini korumanın aldığını görün. Negatifliğin
son ipliği giderken, Mikail’in kılıcının onu kestiğini ve negatifliği Dünyaya salıverdiğini
görün.
Başmelek Mikail her zaman çağrınızı işitir – korktuğunuz zaman veya korunmaya
gereksiniminiz olduğu zaman, onun sizinle olmasını isteyin, sizi korkutabilecek
herhangi bir durumdan koruması için yanınızda durmasını isteyin.
Başmelek Jophiel’in Sarı Bilgelik ve Aydınlanma Işını:

Başmelek Jophiel, Bilgelik ve Aydınlanmanın Sarı Işını olan İkinci Işından hizmet
eder.
Jophiel her zaman çağırılabilir, ancak özelde ilave bilgelik ve rehberlik ve ilhama
gereksiniminiz olduğunu hissettiğiniz zaman çağırın. Jophiel, sınavlara girdiğiniz
zaman, bir proje veya görev üzerinde çalıştığınız zaman ya da odaklanmış zihin
gereken herhangi bir şeyde size yardımcı olabilir.
Başmelek Jophiel, ayrıca anlaşmazlık, çatışma zamanlarında yardımcı olabilir, ve
özellikle gerçek yollarını takip etmeyen insanlar etrafınızda olduğu zaman sizi ilham
ve anlayış ile doldurmaya yardımcı olur.
Başmelek Jophiel’i çağırmak için, yüksek sesle veya içinizden şöyle diyebilirsiniz,
“Başmelek Jophiel, lütfen beni bilgelik ve ilham ile doldurmak için benimle birlikte ol.
Lütfen şimdi bana yardım et.”
Alternatif olarak, sizi çevreleyen sarı ışığın parlak bir demetini gözünüzde
canlandırabilirsiniz ve sizi başınızdan ayak parmaklarına kadar bilgelik ve
aydınlanmanın sarı ışını ile doldurduğunu görebilirsiniz.
Yaşamınızın belirsizlik olan alanlarında, Başmelek Jophiel yolunuz ile ilgili
belirsizliklerin nedenini berrak bir şekilde görme yeteneği ve açıklık bulmanıza
yardımcı olabilir.
Size gönderilen bu bilgeliği ve aydınlanmayı sevgiyle kabul edin.
Başmelek Chamuel’in Pembe Sevgi Işını:
Başmelek Chamuel Sevginin Pembe Işını olan Üçüncü Işından hizmet eder.
Başmelek Chamuel kendinizi sevme, başkalarını sevme ve tüm kalp konularında size
yardımcı olmak için sizinle birliktedir.
Kalbinizi iyileştirmeye ve kendinizi sevmenize ve kalbinizi, zihninizi ve ruhunuzu sevgi
ile doldurmasına yardımcı olması için Başmelek Chamue’li çağırın. Bu sevginin
bedeninizden aktığını hissedin ve kendinizi sevmekte rahat olduğunuzda, bu sevgi
etrafınızdakilere yansımaya başlayacaktır. Bu gerçekleştiğinde, yaşamınıza daha çok
sevgi dolu ve nazik insanları çektiğinizi göreceksiniz.
Aşağıdaki çağrıyı yüksek sesle veya içinizden söyleyerek, Başmelek Chamuel’i çağırın.
“Başmelek Chamuel, İçimdeki sevgiyi görebilmem için ve bu sevgiyi etrafıma
yansıtabilmem için senin sevgine ve yardımına ihtiyacım var. Lütfen bana yardım et.”
Alternatif olarak, pembe ışığın güzel ve sıcak bir ışınının sizi çevrelediğini ve
başınızdan ayaklarınıza kadar sizi sevgi dolu ışığın pembe ışını ile doldurduğunu
gözünüzde canlandırabilirsiniz. Bedeninizden akan bu pembe ışını hissedin ve sonra
onun kalbinizden etrafınıza yansıdığını görün.
Başmelek Cebrail’in Saflık ve Uyumun Beyaz Işını:
Başmelek Cebrail, Saflık ve Uyumun Beyaz Işını olan Dördüncü Işından hizmet eder.
Başmelek Cebrail ışık ile çalışmanıza ve gerçek spiritüel hizmette olmaya daha
yakınlaşmanıza yardımcı olur. Cebrail ayrıca iletişim yeteneklerinizi geliştirmenize ve
yaşamın tüm alanlarında yeteneklerinizi ifade etmenize ve etrafınızdakilere neşe ve
uyumu ifade etmenize yardımcı olur.
Spiritüel yolunuzda yardıma ihtiyacınız olduğunda ve yaşamınıza ve ilişkilerinize uyum
getirmek için Başmelek Cebrail’i çağırın.
Yüksek sesle veya içinizden söyleyin:
“Başmelek Cebrail, spiritüel yolumda yardımına ihtiyacım var, beni olmam gereken
yere yönlendir.”
Alternatif olarak, başınızdan ayaklarınıza kadar sizi çevreleyen ve sizi saflık ve uyum
ile dolduran ve etrafınızdakilere neşe ve sevgi ifade etmenizi sağlayan beyaz ışığın
parlak saf ışınını gözünüzde canlandırabilirsiniz.
Başmelek Cebrail özelikle kendinizden veya etrafınızdakilerden alıyor
olabileceğiniz cesaretsizliği salıvermenize yardımcı olur.
Başmelek Cebrail’in sizinle olmasını istemekten çekinmeyin ve size sunulan saflığı
ve uyumu sevgiyle kabul edin.
Başmelek Rafael’in Şifa ve Gerçeğin Yeşil Işını:
Başmelek Rafael, Şifa ve gerçeğin Yeşil Işını olan beşinci Işından hizmet eder.
Siz veya yakınınızdaki birileri şifaya ihtiyaç duyduğunuzda, Başmelek Rafael’i
çağırın. Rafael’den kendinizin dışında birini iyileştirmesini isteyebilirsiniz, ama o
kişinin özgür iradesine müdahale etmez ve eğer şifayı kabul etmezlerse şifa için
zorlanamaz. Başmelek Rafael hem evcil hem de vahşi hayvanlar için de şifacıdır,
onun nazik enerjileri hayvanlar tarafından alınır.
Başmelek Rafael, ayrıca sizin kendi iyileşmenize de yardımcı olabilir – yüksek sesle
veya içinizden söyleyin;
“Başmelek Rafael, lütfen bana gel, şimdi senin şifa enerjilerine ihtiyacım var. Lütfen
sevgini hissedeyim ve şifa enerjilerin bedenimden aksın.”
Alternatif olarak ışığın Zümrüt Yeşili ışınının bedeninize girdiğini ve başınızdan
ayaklarınıza kadar sizi Başmelek Rafael’in sevgi dolu şifa sıcaklığı ile doldurduğunu
gözünüzde canlandırabilirsiniz. Bu Yeşil ışığın sahip olabileceğiniz herhangi bir ağrıyı
hafifleterek bedeninize, zihninize ve ruhunuza aktığını hissedin.
Başmelek Rafael, ayrıca önceki yaşamlardan gelen herhangi bir problemden
ruhunuzu iyileştirmeye yardımcı olabilir. Geçmiş bir yaşamdan bu yaşama getirmiş
olabileceğiniz ağrıları ve sorunları gidermesi için ışığın şifa verici yeşil ışınını
gözünüzde canlandırın.
Rafael’den başkalarını iyileştirmesini istediğiniz zaman aşağıdakini söyleyin:
“Başmelek Rafael, (kişinin ismi) ne, sağlıklı, ağrı ve hastalıklardan özgür bir yaşam
sürmesi için ışığın şifa verici ışınını göndermeni istiyorum.”
Rafael’den sizinle birlikte olmasını istemekten çekinmeyin, onun yardımının şaşırtıcı
faydalarını hissedersiniz.
Başmelek Uriel’in Huzurun Altın Işını:
Başmelek Uriel, Huzurun Altın Işını olan Altıncı Işından hizmet eder.
Başmelek Uriel insanlara ve dünyaya barış, huzur ve sükunet getirmek için yardımcı
olur. İklim ile yakından çalışır ve kasırga, sel veya yangın gibi doğal afetlerden sonra
dünyaya yardım getirebilir. Bu afetleri önlemek veya afetlerden sonra telafi etmek
için Başmelek Uriel’i çağırın.
Başmelek Uriel, ayrıca yaşamınıza ve etrafınızdaki insanlara huzur ve sükunet
getirmeye ihtiyacınız olduğunda sizi dinler. Eğer etrafınızdaki insanlarla anlaşmazlık
hissediyorsanız, Başmelek Uriel’in Altın Huzur ışınının başınızdan ayaklarınıza kadar
sizi çevrelediğini gözünüzde canlandırın, duruma hemen sükunet getiren Altın Işığın
güçlü ve güzel ışınını getirir. Bu ışığın bedeninizden aktığını hissedin ve sonra sükunet,
dinginlik ve huzur getirmesi için etrafınızdakilere yayın.
Tüm dünyaya huzur göndermek için, Dünyanın bu altın ışığın ışını ile çevrelendiğini
gözünüzde canlandırın ve Dünyanın içine ve üzerindeki herkese ve her şeye dolduğunu
hissedin. Bu huzur hissinin hepimize daha iyi bir dünya getirmesi için yaşayan her
insanda mevcut olmasını isteyin.
Ayrıca yüksek sesle veya içinizden söyleyebilirsiniz:
“Başmelek Uriel, yaşamın daha güvenli ve daha spiritüel olarak farkında olan yoluna
yönlenmemiz için, dünyaya barış, uyum ve anlayış getirmeni istiyorum.
Başmelek Zadkiel’in Özgürlüğün Mor Işını:
Başmelek Zadkiel, Özgürlüğün Mor Işını olan Yedinci Işından hizmet eder.
Başmelek Zadkiel özgürlüğün, sevincin, bağışlamanın, adaletin ve serbest bırakmanın
alevini getirerek size yardımcı olabilir. Mor Işını çağırarak tüm bu nitelikleri
yaşamınıza getirebilirsiniz.
Mor Işını kullanarak, negatifliği temizlemeye yardımcı olabilirsiniz ve yaşamdan ve
etrafınızdaki fırsatlardan keyif almak için özgürlük getirebilirsiniz. Ayrıca bağışlama
da getirir.
Zadkiel ve Mor Işını çağırdığınız her seferinde, dünyaya değişimler getirirsiniz ve
daha spiritüel bir gelecek hazırlamaya yardımcı olursunuz.
Negatiflikten özgürleştirmesi için aşağıdakini yüksek sesle veya içinizden söyleyin;
“Başmelek Zadkiel, şimdi bu zamanda etrafımdaki negatiflikten beni
özgürleştirmen için Mor Işını çağırıyorum.” (Bu negatifliğe neden olan şeyi
bildirebilirsiniz.)
Herhangi geçmiş karmalardan sizi özgürleştirmesine ve yaşamınıza yeni hevesler
getirmesine yardımcı olması için Başmelek Zadkiel’i çağırabilirsiniz.
İlave olarak, başınızdan ayaklarınıza kadar sizi çevreleyen ışığın mor ışınının doğru
yolunuzu izleme özgürlüğünüzü engelleyen tüm negatiflikleri ve korkuları
salıverdiğini gözünüzde canlandırabilirsiniz. Işığın bu mor ışınını hissettiğinizde,
etrafınızdakilere, yardım gerektiren durumlara ve tüm dünyaya yayabilirsiniz.
“Başmelek Zadkiel ve ışığın Mor Işını amaçlarınızın ve tutkularınızın peşine
düşebilmeniz için gereksiniminiz olan özgürlüğü kazanmanıza yardımcı olur.
Meleklerin Renkleri Rainbow (Gökkuşağı) Çağrısı:
İstediğiniz her zaman her bir Başmeleğe bireysel olarak bağlanabilirsiniz, ayrıca
ekstra Melek rehberliği ve korumaya ihtiyacınız olduğunda, hepsini aynı anda
çağırabilirsiniz.
Bu özellikle yaşam sizi aşağıya çektiğinde faydalıdır, hızla yardımı olur.
Yüksek sesle veya içinizden söyleyin:
“Renklerin Başmelekleri, lütfen bana sevgi, koruma, rehberlik ve şifa getirmek için
ihtiyacım olan zamanda benimle birlikte olun, negatiflikten uzaklaşıp ilerlememe
yardımcı olun. İhtiyacım olan bu zamanda beni dinlediğiniz ve bana getirdiğiniz
rehberlik için teşekkür ederim.”
Sonra Mavi, Yeşil, Sarı, Pembe, Altın, ve Mor renklerden oluşan güçlü gökkuşağının
sizi çevrelediğini, sizi ışıklandırdığını gözünüzde canlandırın, ve sonra bu
gökkuşağından parlak beyaz bir ışık ışınının ortaya çıktığını ve başınızdan
bedeninize girdiğini ve ayaklarınıza kadar indiğini ve sonra dünyaya aktığını görün.
Bu rainbow renklerinin aşılanmasının zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu
rahatlattığını, size rehberlik, huzur, koruma ve şifa getirdiğini hissedin. Korkuları
ve negatiflikleri dünyaya salıverin ve kanatları ile sizi sarmalarlarken
meleklerinizin sıcaklığını hissedin.